ANLAMAYA - Almanca'ya çeviri

zu verstehen
anlamaya
anlaşılması
herauszufinden
öğrenmek
bulmak
anlamak
çözmek
keşfetmek
bulalım
zu begreifen
anlamaya
kavramaya
fark
anlamlandırma
zu erkennen
tanımak
tespit etmek
görmeye
anlamak
fark
algılamak
tanımlamak
tanıma
ayırt etmek
algılar
wissen
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında
nachzuvollziehen
anlıyorum
anlarım
anlayabiliyorum
zu ergründen
anlamaya
çözmek
keşfetmeye
öğrenmek
araştırmak
herausfinden
öğrenmek
bulmak
anlamak
çözmek
keşfetmek
bulalım

Anlamaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Gizlerini anlamaya çalışan arkeologlardır.
Archäologen versuchen, deren Geheimnisse zu ergründen.
İnsanlar anlamaya başlıyor.
Die Menschen beginnen zu begreifen.
Bir anlığına gözlerinizi kapatın ve şu an neler hissettiğinizi anlamaya çalışın.
Ihre Augen zu schließen und zu versuchen, zu erkennen, welche Gefühle Sie gerade empfinden.
Ama kim olduğunu anlamaya çalışıyor.
Aber er versucht herauszufinden, wer er ist.
kayıt sırasında ne olduğunu anlamaya çalıştım. Gerçekler üzerinden.
Ich ging nach Hause und versuchte nachzuvollziehen, was während der Aufnahme geschehen war.
Kim olduğunu anlamaya çalışıyorum. Trevor mu?
Ich will herausfinden, wer er ist. Trevor"?
Anlamaya çalıştığım şey, neden?
Ich will wissen, warum?
Insanları anlamaya yardımcı.
Den Menschen helfen zu begreifen.
Ler de, ileri görüşlü insanlar yerel malzemelerin değerini anlamaya başladılar.
Spätestens in den siebziger Jahren begannen einige fortschrittliche Leute, den Wert regionaler Produkte zu erkennen.
Kuzen! Lütfen beni anlamaya çalışın.
Cousin! Bitte versuchen Sie mich zu verstehen.
Ne olduğunu anlamaya çalışıyorum sadece.
Ich versuche nur herauszufinden, was passiert ist.
kayıt sırasında ne olduğunu anlamaya çalıştım.- Gerçekler.
Ich ging nach Hause und versuchte nachzuvollziehen, was während der Aufnahme geschehen war.
Köşe yazarları EPPnin kararının ardındaki nedenleri anlamaya çalışıyor.
Kommentatoren versuchen, die Motive hinter der EVP-Entscheidung zu ergründen.
Ne olduğunu anlamaya çalışan.
Sie wollten herausfinden, was los war.
Ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. Hayır. Ben sadece gerçekte.
Ich will wissen, was wirklich passiert ist.
Anlamaya başlıyorsun, değil mi?
Du beginnst zu begreifen, oder?
Neden doğduğumu nihayet anlamaya başladım.
Ich beginne endlich zu verstehen, warum ich geboren wurde.
Neden Cortez ve beni gözetlediğini anlamaya çalışıyorum. -Ne?
Ich versuche, herauszufinden, wieso Sie Cortez und mir nachspionieren. -Was?
İşte yaşlı ruh olduklarını anlamaya başlayanlar bu insanlardır.
Das sind diejenigen, die anfangen zu erkennen, dass sie alte Seelen sind.
Onun ruh halini anlamaya çalışıyorum.
Ich versuche, Ihre Stimmung nachzuvollziehen.
Sonuçlar: 2356, Zaman: 0.0643

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca