Aramakla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Tüm böcekler hayatlarının büyük kısmını yiyecek aramakla geçirirler.
Insekten verbringen Onu aramakla ilgili bir sorunum yok.
Ortalama bir Amerikan vatandaşı ömrünün bir yılını kaybettiği şeyleri aramakla geçiriyor.
Im Durchschnitt verbringt jeder Deutsche ein Jahr seines Lebens mit der Suche nach verlorenen Dingen.Beni aramakla en doğrusunu yaptın.
Es war richtig, mich anzurufen.Bütün sabahımı senin zaten konuştuğun bir kızı aramakla geçirdim.
Ich habe meinen Vormittag mit der Suche nach einem Kind verschwendet, Bizi aramakla doğru olanı yaptın.
Es war richtig von Ihnen, uns anzurufen.Kaza mahallerine yakın otel ve motelleri aramakla başladım.
Ich begann damit, Hotels und Motels in der Nähe der Unfallorte anzurufen.Bence Ingridi aramakla akıllıca davrandık.
Ingrid anzurufen. Kaum überraschend.Hayır, beni evden aramakla doğru yaptın.
Es war richtig, mich zu Hause anzurufen. Nein.Sen sadece kocasını aramakla ilgilen.
Du kümmerst dich nur darum, ihren Ehemann anzurufen.Beni şeyle suçladı… Üvey annemi aramakla.
Er beschuldigte mich, meine Stiefmutter anzurufen.Burada tanıdığım tek kişi sensin. Aramakla aptallık ediyorum ama.
Sie sind der einzige Mensch, den ich hier kenne. Ich komme mir so dumm vor, anzurufen, aber.Travis. Beni aramakla en doğru şeyi yaptınız.
Sorumlu doktorum beni Morganın sevgilisini aramakla görevlendirdi.
Böylelikle park yeri aramakla zaman kaybetmezsiniz.
Sie verlieren nämlich keine Zeit mit dem Suchen eines Parkplatzes.Beni aramakla doğru olanı yaptın.
Es war richtig von Ihnen, mich zu kontaktieren.Beni aramakla iyi etmişsiniz Bayan Duncan.
Onu ekstazi için aramakla… tehdit edersen sana sorun çıkarmaz.
Macht sie Ärger, droh ihr, sie nach Ecstasy zu durchsuchen.Beni aramakla doğru şeyi yaptın Peder.
Bizi aramakla doğru olanı yaptınız.
Uns anzurufen war das Richtige.
