ARAMAZ - Almanca'ya çeviri

sucht
arayın
bulmak
arayan
arar
arıyor
bulalım
bulun
peşinde
bulayım
anrufen
aramak
ara
arayıp
telefon
çağrı
çağırmak
ararım
arayabilir miyim
suchen
arayın
bulmak
arayan
arar
arıyor
bulalım
bulun
peşinde
bulayım

Aramaz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kimse şimdi beni aramaz.
Jetzt sucht keiner nach mir.
Kimse Norveçin kalbini merak etmez ya da gidip Mozambikin ruhunu aramaz.
Keiner stellt das Herz Norwegens infrage oder sucht nach der Seele von Mosambik.
Sonuçta ABD Başkanı her gün sizi aramaz.
Es kommt nicht alle Tage vor, dass der US-Präsident anruft.
Güvenli bir liman aramaz.
Kein sicherer Hafen gesucht.
Saf kalpler sadece gerçeği aramaz,… gerçeği söyler
Ein reines Herz sucht nicht nur Wahrheit, es spricht die Wahrheit,
Aramaz onlar. Bize zaman kazandırabilirim ama başımız büyük belada şu an.
Ich kann uns etwas Zeit verschaffen, aber wir Sie wissen schon:"Sie melden sich nicht an.
Sadece hiçbir zaman kolay yollar aramaz ve en zorlu yolları seçersiniz.
Sie suchen einfach nie nach einfachen Wegen und wählen die dornigsten Pfade.
Bir savaşçı acıyı aramaz; fakat acı geldiğinde,
Ein Krieger sucht nicht den Schmerz, aber wenn der Schmerz kommt,
Hayır, benim için NSAyı aramaz.
Sie rief nicht mal die NSA an.
Ve Spivey işin kötü gittiğini duymuştur. Ulusal Güvenlik yarına kadar aramaz.
Der Heimatschutz ruft nicht vor morgen zurück, und Spivey weiß, dass was schiefgelaufen ist.
Daha doğrusu denir büyükbaban dedi Büyük bir adam liderlik aramaz.
Dein Großvater sagte:"Ein großer Mann sucht nicht danach zu führen.
Senden başka kimse beni sabah 8de aramaz.
Sonst ruft mich niemand vor acht an.
Den önce senden başkası aramaz beni.
Sonst ruft mich niemand vor acht an.
Bize zaman kazandırabilirim ama başımız büyük belada şu an. Aramaz onlar.
Die rufen nicht an. Ich verschaffe uns etwas Zeit, aber Sie sind am Arsch.
Neden öyle? Çünkü kimse beni burada aramaz.
Wieso perfekt? Aus dem Grund, weil mich hier keiner suchen wird.
Debbie normalde beni hafta sonu aramaz.
Debbie ruft mich nie am Wochenende an.
Çünkü kimse bizi orada aramaz.
Weil da niemand nach uns suchen wird.
Çünkü iyi adamlar asla bir daha aramaz. Niye?
Wieso? Weil die tollen Kerle sonst nie zurückrufen.
Umarım hiçbir bahane aramaz.
Ich hoffe, er sucht keine Ausreden.
Daha doğrusu denir büyükbaban dedi Büyük bir adam liderlik aramaz.
Dein Grossvater sagte:"Ein grosser Mann versucht nicht zu führen.
Sonuçlar: 63, Zaman: 0.0279

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca