Aslanlar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Aslanlar salata yemezler.
Aslanlar, yükseklik ve genişlik bakımından en büyük ikinci Feliddir( kedi ailesine aittir).
Aslanlar insan yiyor!
Ve aslanlar bundan faydalanmayı öğrendi.
Und die Löwen haben gelernt, dies zu nutzen.Kartallar ve Aslanlar böyle kötü mutlaka cezalandırılması gerektiğini karar verdi.
Eagles und Lions entschieden, dass solche bösen unbedingt bestraft werden müssen.Aslanlar- kitaplar.
Die Löwe- Bücher.Gergedanpotlar. Aslanlar, zürafalar, zebralar, gergedanlar, ahtapotlar.
Zebras, Rhinoktopusse. Löwen, Rhinozerosse, Oktopusse, Giraffen.Aslanlar UgandaDa Görevlerini Kaybedebilir.
Lions Verlieren In Uganda Möglicherweise Ihre Herrschaft.Ben vardım ya aslanlar gibi yarıştım 2 yarıştada.
Ich habe im zweiten Rennen gekämpft wie ein Löwe.Tabi. Aslanlar ve hristiyanlar gibi.
Natürlich, ja, wie das der Löwen und der Christen.Aslanlar ve Kanserler: uyumlulukları mümkün veya değil mi?
Lions und Krebs: Ihre Kompatibilität ist möglich oder nicht?Aslanlar öğle uykusunda.
Löwe beim Mittagsschlaf.Aslanlar ve Kanserler: uyumlulukları mümkün veya değil mi?
Lions und Cancers: Kompatibilität möglich ist oder nicht?Benim gibi ihtiyar aslanlar inatçı olabiliyor.
Alte Löwen wie ich können stur sein.Dördüncü gün aslanlar da gelmişti.
Am vierten Tag verschwand der Löwe.Aslanlar çok sosyal kedilerdir ve prides olarak adlandırılan gruplarda yaşarlar.
Lions sind sehr soziale katzen und leben in gruppen, die man stolz nennt.Şampanya, çocuklar ve aslanlar.
Champagner, Kinder und Löwen.Haydi aslanlar, korkmayın!
Löwe- Nur keine Angst!Aslanlar, Gurur olarak bilinen küçük bir grupta yaşarlar.
Lions leben in einer kleinen Gruppe, bekannt als Pride.Ve 2000 yıl önce, aslanlar ve kaplanlar burada tutuluyordu.
Und vor 2000 Jahren waren hier Tiger und Löwen eingesperrt.
