ATTIM - Almanca'ya çeviri

gegoogelt
googleda arattım
attım
rausgeschmissen habe
warf mich
weggeworfen habe
ich bewarf
versenkt
batırmak
atmaya
gömemeyiz
batıracağız

Attım Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ön cam kapıdan fırlayıp kendimi taze çimlerin üzerine attım.
Ich schoss aus der Haustür und warf mich auf den frischen Grasteppich.
Bir portala attım.
Ich warf sie ins Portal.
Ona özür dileyen bir bakış attım.
Ich werfe ihm einen entschuldigenden Blick zu.
Suya… Suya timsahları çekmek için hamburger eti attım.
Ich warf… um die Alligatoren anzuziehen. Ich warf Hamburgerfleisch ins Wasser.
Çünkü onu Beyaz Sarayın çitlerinden attım.
Ich warf ihn über den Zaun am Weißen Haus.
Açıkçası onları bir sincaba attım.
Ich warf sie auf ein Eichhörnchen.
Doğrusu onları bir sincaba attım.
Ich warf sie auf ein Eichhörnchen.
Sadece bir taş attım.
Ich warf nur einen Stein.
Sonra ona anahtarı attım.
Ich warf ihm den Schlüssel zu.
Avukatı dışarı attım.
Ich warf den Anwalt raus.
Adamın birini pencereden attım.
Ich warf einen Kerl aus einem Fenster.
Yani karındaki o eski fasulye mi? Ancak hiçbir fikrim yoktu bu yüzden attım gitti.
Die Bohne Ihrer Frau die warf ich weg, seht mich nicht an.
Her neyse… elmasları kurtarmak için… onları bir kuyuya attım. Çalkala lütfen.
Ausspülen, bitte. Um die Diamanten zu retten, warf ich sie in eine Senkgrube.
Onun giysilerini buraya attım.
Hier warf ich seine Kleidung hin.
İlk Yarık açıldıktan sonra kalıntıyı Thamese attım.
Nach dem ersten Mal warf ich die Reliquie in die Themse.
Oraya vardığımda… yaklaşık olarak yarısını istasyon yakınındaki posta kutularına attım.
Etwa die Hälfte warf ich in Bahnhofsnähe in Briefkästen.
Gittiğinde son aramalarını görmek için telefonuna bir göz attım.
Als er ging, warf ich einen Blick auf seine Anrufliste.
Evet. Ve bana verdiğiniz bilgilere göre onu dışarı attım.
Ja, und gemäß Ihren Informationen warf ich sie kurz darauf hinaus.
Termometrenin parçalarını gördüğümde her şeyi attım.
Als ich die Bruchstücke des Thermometers sah, warf ich alles raus.
Sokakta küçük köpekler ve kediler attım.
Auf der Straße warf ich kleine Hunde und Katzen.
Sonuçlar: 255, Zaman: 0.0423

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca