AVLANMAYI - Almanca'ya çeviri

Jagen
avlamak
avlanmak
kovalamak
takip
ava
avcılık
peşinde
kovalar
uçurmak
peşindeler
die Jagd
av
avlanmak
avlamak
avcılık
kovalamaca
hunt
peşinde
Jagt
avlamak
avlanmak
kovalamak
takip
ava
avcılık
peşinde
kovalar
uçurmak
peşindeler

Avlanmayı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Donnie çocukken avlanmayı bu silahla öğrenmiş.
Mit der Waffe lernte Donnie als Kind das Jagen.
Avlanmayı seviyor.
Er jagt gern.
Avlanmayı baban mı öğretti?
Euer Vater brachte euch das Jagen bei?
Hala avlanmayı seviyor ama avını yere yıkacak gücü yok.
Liebt es immer noch, zu jagen, aber ist zu alt, um die Beute zu erlegen.
Orada avlanmayı sever.
Dort jagt er gern.
Avlanmayı ne kadar sevdiğimi neredeyse unutuyordum.
Ich habe beinahe vergessen, wie sehr mir die Jagd gefällt.
O nedenle bana avlanmayı ve kendimi korumayı öğretti.
Deshalb brachte er mir bei, zu jagen und mich selbst zu beschützen.
Dürüst olmak gerekirse…, Avlanmayı nahoş buluyorum. Niçin?
Warum? Um ehrlich zu sein, finde ich die Jagd widerwärtig?
Ondan avlanmayı öğrenmek heyecan vericiydi.
Es war aufregend, von ihm das Jagen zu lernen.
Bana avlanmayı öğretti, beni ve küçük erkek kardeşim… Charlesı babamın gazabından korudu.
Vor Vaters Zorn. Er brachte mir das Jagen bei und beschützte mich und meinen jüngeren Bruder Karl.
Avlanmayı ne kadar sevdiğimi neredeyse unutuyordum.
Ich hatte fast vergessen, wie sehr mir die Jagd gefiel.
Babamızın hiddetinden korudu. Avlanmayı öğretti, beni ve kardeşim Charlesı.
Vor Vaters Zorn. Er brachte mir das Jagen bei und beschützte mich und meinen jüngeren Bruder Karl.
Bize avlanmayı, ateş etmeyi,
Er brachte uns bei, zu jagen, zu schießen, zu kämpfen
Aswaldt, Broadskynin avlanmayı sevdiği için kulübesini kullandığını söyledi.
Asaldt sagte dass Broadsky's gewesen mit-- Ihre Kabine, weil er gerne auf die Jagd.
Avlanmayı sever ve bu işte oldukça iyidir.
Sie liebt es zu jagen und ist auch ohne Zweifel gut darin.
Kediler yalnız avlanmayı seven canlılar olsalar
Dass Katzen ihrem Jagdtrieb gern allein nachgehen,
Avlanmayı bir sonraki seviyeye götür!
Nehmen Sie die Jagd auf die nächste Stufe!
Avlanmayı çocukken öğrenmişti tuzak kurmayı kızkardeşini korumayı.
Als Junge hatte er gelernt zu jagen, Fallen zu stellen.
Babacığının avlanmayı ne kadar sevdiğini biliyorsun.
Du weißt, wie sehr es Daddy liebt zu jagen.
Avlanmayı öğrenmemiştin daha. Açlıktan ölürdün.
Du hast nie gelernt zu jagen, du wärst verhungert.
Sonuçlar: 78, Zaman: 0.0424

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca