AVRUPALILARA - Almanca'ya çeviri

Avrupalılara Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
ABD Başkanı Avrupaya yaptığı ilk ziyaretin ardından da Avrupalılara yabancı kaldı.
Auch nach seinem ersten Besuch in Europa bleibt der US-Präsident für die Europäer ein Fremdkörper.
Ölümcül ısı dalgaları elbette Avrupalılara yabancı değil.
Tödliche Hitzewellen sind für Europäer natürlich kein Unbekannter.
Müslümanlar, nerdeyse Haçlı Seferlerinden beri bütün Avrupalılara'' Frenk'' diyordu.
Die moslemischen Händler nannten alle europäischen Christen seit den Kreuzzügen"Franken".
Pusula 1180 dolaylarında Araplardan Avrupalılara geliyor.
Magnetnadel von den Arabern zu den Europäern ca. 1180.
Yoğurt Avrupalılara.
Yoga für Europäer.
Amerikalı veya Avrupalılara kıyafet yapmak için bir fabrikada çalışan insanlar beni rahatsız eder mi?
Beunruhigt es mich, dass Menschen in Fabriken arbeiten… EHEMALIGE LEITERIN BESCHAFFUNG… Kleidung für Amerikaner oder Europäer produzieren?
Erdoğan bunu belki itiraf etmeyecektir ama onun da aslında Almanlara ve Avrupalılara ihtiyacı var.
Erdogan wird das zwar nicht zugeben, doch auch er braucht die Deutschen und die Europäer.
daha sağlıklı gıda seçeneklerini Avrupalılara tanıtmayı amaçlamaktadır.
die Gesundheit der Verbraucher zu schützen und den Europäern gesündere Lebensmittel zur Verfügung zu stellen.
ilk yıl piyasaya çıkan parfüm, Avrupalılara yönlendirme tutkusunu damlattı.
das im zweitausendsten Jahr herauskam, erfüllte die Europäer mit einer Leidenschaft für die Orientierung.
Özellikle Öcalanı ve Kürtleri tanımayan Avrupalılara bugün Rojavada gerçeklesen devrimi tanıtmak istiyorum.
Die Menschen in Europa, die Öcalan und die Kurden nicht kennen, sollen die Revolution in Rojava kennenlernen.
aksine, bu tür peşin hükümler Avrupalılara karşı da mevcut olup yaygın bir kültürel fenomendir.
Hinblick auf andere Völker; derartige Vorurteile existierten auch umgekehrt den Europäern gegenüber. Dabei handle es sich um ein verbreitetes kulturelles Phänomen.
Tam burada, Avrupada, eski-Yugoslavyada da olmuştu.
Es ist genau hier passiert, in Europa, in Ex-Jugoslawien.
Avrupa doğumlu, 12 yaşındayken annesi onu Amerikaya getirmiş.
Wurde in Europa geboren, ihre Mutter brachte sie.
Avrupaya hoş geldik desene. Unutup duruyorum.
Das vergesse ich andauernd. Willkommen in Europa.
Her şey dağılmadan önce Avrupa Birliğinin son saygın projesiydi.
Bevor alles auseinandergefallen ist. Das letzte Glanzprojekt der Europäischen Union.
Avrupalıların uşağından başka bir şey değilsin, palyaçosun.
Sie sind eine Art Luxuslakai der Europäer.
Her şey dağılmadan önce Avrupa Birliğinin son saygın projesiydi.
Das letzte Glanzprojekt der Europäischen Union, bevor alles auseinandergefallen ist.
Avrupalılar centilmenliği sever.
Ich bin Europäer.
De Avrupalılar ve onların torunları… dünyadaki toprakların% 35ini kontrol ediyor.
Um 1800 kontrollieren die Europäer und ihre Nachfahren.
Avrupalı falan mısın, nesin sen?
Bist du Europäer, oder was?
Sonuçlar: 59, Zaman: 0.0215

Farklı Dillerde Avrupalılara

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca