AYAKLARI - Almanca'ya çeviri

Füße
ayak
feet
fit
metre
yürüyüş
ayaklar
bir ayağını
bacağını
yürüme
foot
Beine
bacağını
ayağını
Zehen
parmağımı
die füße
ayaklarını
ayaklar
bacakları
ayağınızı mı
Füßen
ayak
feet
fit
metre
yürüyüş
ayaklar
bir ayağını
bacağını
yürüme
foot
Beinen
bacağını
ayağını
Fuß
ayak
feet
fit
metre
yürüyüş
ayaklar
bir ayağını
bacağını
yürüme
foot
Füsse
ayak
feet
fit
metre
yürüyüş
ayaklar
bir ayağını
bacağını
yürüme
foot

Ayakları Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
El ve ayakları kabloyla bağlanmıştı.
Hände und Füße mit Kabelbindern gefesselt.
Ayakları onu buraya getirmişti.
Seine Beine hatten ihn hierher gebracht.
Ayakları o kadar da büyük değil.
Seine Füsse sind gar nicht so groß.
Marcelin, Klausun ayakları altında çürümesine… izin verirsem mahvolurum.
Ich will verdammt sein, wenn ich Marcel direkt unter Klaus Füßen verrotten lasse.
Ayakları bağlanan hayvanda.
An den Beinen zusammengebundene Tiere.
Yakupun ayakları sıkışmış!
Jacobs Fuß ist eingeklemmt!
Sanırım ayakları seninki gibi büyük.
Sie hat deine großen Füße.
Ayakları ve geniş bir kafası var.
Sie haben 6 Beine und einen breiten Kopf.
Şimdi hayatında ilk kez o kadın kendi ayakları üstünde duruyorken… onu düşüreceğimi mi sanıyorsun?
Denkst du, dass ich ihr jetzt, wo sie zum ersten Mal im Leben auf eigenen Füßen steht,?
Bağımsız ve kendi ayakları üstünde durmak istiyor.
Sie will selbständig sein und auf eigenen Beinen stehen.
Bir kadının ayakları suya değince.
Die Füsse einer Frau berühren das Wasser.
Ağır ayak sesleri duyuyorum,” dedi Louis;“ Koskoca canavarın ayakları zincire vurulmuş.
Ich höre etwas stampfen“, sagte Louis.„Der Fuß eines großen Tieres ist angekettet.
Güzel ayakları var.
Sie hat hübsche Füße.
Sadece ayakları değil.
Nicht nur die Beine.
Kendi ayakları üstünde durma konusunda.
Er landet auf den Füßen.
Atın ayakları onun.
Beinen seines Pferdes.
Kardeşlerim elleri ve ayakları kadar yakınız.''.
Brüder und Schwestern sind sich so nahe wie Hände und Füsse.".
Kafası ve ayakları var.
Sie hat Kopf und Fuß.
Ayakları yok.
Keine Füße.
Ayakları çok iyi, kafası da çalışıyor.
Die Beine sind gut, der Kopf auch.
Sonuçlar: 841, Zaman: 0.0471

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca