AYRILMAYA - Almanca'ya çeviri

zu verlassen
ayrılmak
terk
bırakmak
çıkmadan
terketmek
ayrılıp
gitmek
zu gehen
gitmek
yürümek
çıkmak
gidin
girmek
ayrılmaya
dönme
gidelim
sich zu trennen
ayrılmaya
ayrılık
wegzugehen
gitmek
ayrılmak
ayrılırken
uzaklara
uzaklaşmak
çekip
terk
çıktığını
auszusteigen
inmek
çıkmak
bırakmak
dışarı
ayrılmak
inmeniz
arabadan inin
abzureisen
gitmek
ayrılmak
ayrılıyorsun
yola çıkmak
Trennung
ayrılık
ayrı
ayrılma
ayrımı
ayırma
ayrışma
bir bölünme
ayırım
kopukluk
boşanmanın
zur Abtrennung
auszutreten
ayrılmak
sızmaya
tuvalete
sızıntısı
istifa etmek
çıkmaları
sızabilir
zur Abreise

Ayrılmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Refakatsiz ve kimseye söylemeden ayrılmaya çalışan sakinlere“ gezginler”,“ abartıcılar” veya“ elopers” denir.
Bewohner, die versuchen, ohne Begleitung zu gehen und ohne jemandem zu erzählen, werden"Wanderer","Fluchthelfer" oder"Eloper" genannt.
Ve Doktor… ayrılmaya karar verene kadar, yıllar boyunca cerrahi danışman olarak hizmet etti.
Der Doktor diente uns jahrelang als chirurgischer Kanzler, bis er beschloss, abzureisen.
Sen deneyden ayrılmaya karar verdiğinde bu kararından çok memnun olmamıştım.- Evet ama.
Ich war ja nicht gerade erfreut… als du dich entschieden hast bei der Studie auszusteigen.
Elliot, Carlayı buradan ayrılmaya ikna edemiyorum.
Elliot, ich bekomme Carla nicht dazu, hier wegzugehen.
Önde gelen Rus politikacılarının Kırımlıları Ukraynadan ayrılmaya çağırdığını kimse iddia edemez.
Niemand kann behaupten, führende russische Politiker riefen zur Abtrennung der Krim von der Ukraine auf.
Tüm bu işlemler cildin gevşetilmesine neden olur, bazıları ayrılmaya başlayabilir.
Alle diese Prozesse verursachen die Lockerung der Haut, von denen einige beginnen können, sich zu trennen.
Kocamdan ayrılmaya karar vermiştim. Aynen öyle.
Genau. Ich hatte schon entschieden, meinen Mann zu verlassen.
Ayrılmaya karar verirseniz, sinir bozucu cezalar
Wenn Sie sich entscheiden zu gehen, werden Sie auch keine lästigen Strafen
Gerekirse, avukat müşterinin bulunduğu yerde ayrılmaya hazırdır.
Gegebenenfalls ist der Anwalt bereit, am Standort des Kunden abzureisen.
Ranger 2, ayrılmaya hazırlan.
Ranger 2, bereit zur Abtrennung.
Seninle aynı fikirdeyim ve partiden ayrılmaya hazırım.''.
Ich stimme Ihnen zu und bin bereit, aus der Partei auszutreten.“.
Benim için Pariste bunlar olmasına rağmen, ayrılmaya karar verdim.
Trotz allem, was sich in Paris tat, beschloss ich wegzugehen.
Bunun üzerine çift kavga etmiş ve ayrılmaya karar vermişti.
Das Ehepaar stritt sich und man beschloß, sich zu trennen.
O kulüpten ayrılmaya karar verdi.
Er entschied sich, den Klub zu verlassen.
Ayrılmaya hazırız.
Bereit zur Abreise.
Ayrılmaya karar verdin.
Du entscheidest dich, zu gehen.
Katıldığı tüm Komünist organizasyonlarından ayrılmaya karar verdi.
Danach beschloss er, aus allen kommunistischen Organisationen, denen er beigetreten war, auszutreten.
Tom ve Lynette ayrılmaya karar verdiler.
Lynette und Tom beschließen, sich zu trennen.
Gezegenden ayrılmaya karar verdiler.
Sie beschließen, den Planeten zu verlassen.
ama ayrılmaya gücümüz yoktu.
wir hatten nicht die Kraft, wieder zu gehen.
Sonuçlar: 251, Zaman: 0.0884

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca