Bakmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Erkekler onlara bakmaya çalışır, tüm hayatlarını korur ve yardım eder.
Yukarı bakmaya cesaret edemiyordu.
Sürekli ileriye bakmaya ant içtik.
Bayan Middletonın kapıya cevap verdiğini duydum ve kim olduğuna bakmaya gittim.
Arada bir babamın açısından bakmaya çalış.
Ve yavaş yavaş yeni bir biçimde bakmaya başlıyorum.
Ben Joya bakmaya gidiyorum. Tamam mı?
Bakmaya devam et Reid.
Oraya biraz daha bakmaya gerek var mı bilmiyorum.
Okuyucunuzu içine bakmaya motive etmek.
Derin Derin Bakmaya Hazır Mısınız?
Saygılarımla, Başbakan, ben büyük resme bakmaya çalışıyorum.
Bunlar onlar.- Yakından bakmaya.
Kimsin yani?-'' Gündüz vardiyası'', çocuklarına bakmaya yardım eden, arkadaşı.
İnsanlar da Dereke onlardan biriymiş gibi bakmaya başladı.
Bakmaya değer.
Bakmaya karar verdim. Niles ın odasında bir şeyler bulabilir miyim diye.
Bakmaya devam edelim.
Kendimi gözlerime bakmaya ve bana yakın olan her insana gülümsemeye zorladım.
Bakmaya bile dayanamıyorum. Ben.