BAKMAYA - Almanca'ya çeviri

zu sehen
görmek
görünce
izlemek
bakmak
görür
ansehen
bakmak
izleyin
bakış
göz atabilirsiniz
seyretmek
görün
izle
gör
görüntüle
bakın
such
arayın
bulmak
arayan
arar
arıyor
bulalım
bulun
peşinde
bulayım
zu schauen
bakmak
izlemeye
görmek
bakıp
seyretmek
bakın
zu betrachten
bakmak
görmek
düşünmek
düşünün
nachsehen
bakmak
kontrol etmek
bir bakayım
bakalım
bakabilir misin
zu blicken
bakmak
görmeye
bakarak
bakıp
bakıyor
bakabilme
aufzupassen
dikkatli
göz kulak
bakmak
dikkat etmek
ilgilenmek
kollamak
dikkat edin
bakıcılık
bakabilir misin
mal
kez
bile
sefer
defa
bir
eskiden
biraz
zaman
hiç
çarpı
zu gucken

Bakmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Erkekler onlara bakmaya çalışır, tüm hayatlarını korur ve yardım eder.
Männer versuchen, auf sie aufzupassen, schützen und helfen ihr ganzes Leben.
Yukarı bakmaya cesaret edemiyordu.
Er wagte nicht, nach oben zu schauen.
Sürekli ileriye bakmaya ant içtik.
Wir haben uns geschworen immer nach Vorne zu blicken.
Bayan Middletonın kapıya cevap verdiğini duydum ve kim olduğuna bakmaya gittim.
Ich hörte Mrs. Middleton zur Tür gehen und wollte nachsehen, wer es war.
Arada bir babamın açısından bakmaya çalış.
Versuche ab und zu, Dads Perspektive zu sehen.
Ve yavaş yavaş yeni bir biçimde bakmaya başlıyorum.
Langsam begann ich es auf eine neue Art zu betrachten.
Ben Joya bakmaya gidiyorum. Tamam mı?
Okay? Ich gehe mal zu Jo?
Bakmaya devam et Reid.
Such weiter, Reid.
Oraya biraz daha bakmaya gerek var mı bilmiyorum.
Ich weiß nicht ob man dort mehr ansehen muss.
Okuyucunuzu içine bakmaya motive etmek.
Motivieren Sie Ihren Leser, nach innen zu schauen.
Derin Derin Bakmaya Hazır Mısınız?
Bist du bereit, tiefer zu blicken?
Saygılarımla, Başbakan, ben büyük resme bakmaya çalışıyorum.
Bei allem Respekt, ich versuche, das große Ganze zu sehen.
Bunlar onlar.- Yakından bakmaya.
Genauer nachsehen. Sie sind es.
Kimsin yani?-'' Gündüz vardiyası'', çocuklarına bakmaya yardım eden, arkadaşı.
Auf die Kinder aufzupassen.- Wer ist das?- Eine Freundin, die mithilft.
İnsanlar da Dereke onlardan biriymiş gibi bakmaya başladı.
Also fing man an, Derek als einen von ihnen zu betrachten.
Bakmaya değer.
Bakmaya karar verdim. Niles ın odasında bir şeyler bulabilir miyim diye.
Ich beschloss, mal in Niles' Büro nachzusehen.
Bakmaya devam edelim.
Such weiter.
Kendimi gözlerime bakmaya ve bana yakın olan her insana gülümsemeye zorladım.
Ich zwang mich, in die Augen zu schauen und jeden Menschen in meiner Nähe anzulächeln.
Bakmaya bile dayanamıyorum. Ben.
Das kann ich gar nicht ansehen.
Sonuçlar: 506, Zaman: 0.0748

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca