Baloya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Erkek kardeşi seninle baloya gitmeye hazır. Bir de.
Odun kesmek, baloya gitmek.
Hem öpüşelim istiyorsun hem de baloya eski sevgilimle gitmemi istiyorsun çünkü.
Neredeyse baloya birlikte gidecektik.
Liseden nefret edenler bile baloya gider.
Ama baloya gitmek zorundayım.
Buraya son geldiğimde baloya gelmiştim. Gerçekten.
Ve onunla baloya gittin.
O yüzden benimle baloya gitmezlik etmemeyi ister misin?
Alison baloya gitti.
Ve sen onunla baloya gittin.
Beni baloya davet mi ettin?
Gidip gitmeyeceğimi bile bilmiyorum… ama gitmezsem seninle baloya seve seve gelirim.
Alison baloya gitmiş.
İki adam baloya birlikte gidiyor.
Nicole, ben baloya gidiyorum şimdi.
Mesela şu çok sarhoş olduğun ve-- sonra… baloya giden çocukları öldürmüştün.
Rachelı baloya götüren mi?
Tamam, baloya gidiyorsun.
Baloya davet edildim.