BIFTEĞI - Almanca'ya çeviri

• Steak
• Rindfleisch
• Roastbeef
• Steaks
• Beef

Bifteği Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Aşağıdaki restoranımızın bifteği harikadır.
Das Steak im Restaurant ist großartig.

Biftek yok. Bifteği göremiyorum.
Ich sehe kein Steak. Kein Steak.

Belki ben SaIisbury bifteği almam.
Vielleicht esse ich nicht das Salisbury Steak.

Bu şimdiye kadar yediğim en iyi Salisbury bifteği.
Das beste Salisbury Steak, das ich je gekostet habe.

Çünkü bifteği seviyorum.
Ich liebe Steak.

Teşekkür ederim. Buranın bifteği güzelmiş.
Danke. Das Steak soll hier ganz gut sein.

Yaya, Belindanın bifteği iyi pişsin.
Yaya, bitte lass Belindas Steak gut durchbraten.

Hamburgerin süslü adı. Salisbury bifteği.
Salisbury Steak, ein schicker Name für einen Hamburger.

O bifteği yemeyi.
Das Steak essen.

Pearl, bifteği Billy Mandel gibi pişiremez.
Pearl kann kein Steak braten wie Billy Mandel.

Salisbury bifteği enfesmiş.
Das Steak ist köstlich.

Bifteği fırından çıkartman sorun olur mu?
Holst du das Steak aus dem Ofen?

Bilgin olsun, bifteği çözülmesi için oraya koymuştum.
Übrigens liegt da ein Steak zum Auftauen drin.

Sanırım bifteği, Jefften daha çok özledim. Yemekten bahsetmesen?
Können wir aufhören, über Essen zu reden? Ich vermisse Cheesesteaks mehr als Jeff?

Neden bifteği düşünüp duruyorsun? Ne?
Was? Warum denkst du andauernd an das Steak?

Hanımefendinin bifteği yeterince iyi olmamış.
Das Steak der Lady ist nicht durch.

Dediğim gibi, o bifteği geçen aya kadar 15 yıl boyunca hiç düşünmedim.
Wie gesagt, ich habe 15 Jahre nicht an das Steak gedacht.

Neden bifteği düşünüp duruyorsun? Ne?
Was? -Warum denkst du ständig an das Steak?

Galiba bifteği kast ediyorsun.
Ich tippe auf Steak.

Ama ben de bifteği severim Pekala bu biraz çılgınca gelebilir.
Aber ich mag auch Leber und Brot. Okay, das klingt vielleicht verrückt.