BILEĞINDE - Almanca'ya çeviri

am Handgelenk
am Knöchel

Bileğinde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Biraz kilo bileğinde uygulanır ve birkaç dakika sonra azalma bitti.
Ein kleines Gewicht auf dem Handgelenk aufgetragen und nach einigen Minuten wurde die Verringerung vorbei ist.
Bileğinde kulübün bir dövmesi var.
Sie hatte einen Stempel des Clubs auf dem Handgelenk.
Ve bileğinde, burada!
Und seinem Handgelenk. Hier!
Aylar önce bileğinde kırmızı kurdele olan serserinin tekini bulmuştum.
Ich hatte vor einiger Zeit einen Penner mit einem roten Band an der Hand.
Bileğinde sorun var.
Sein Knöchel.
Bileğinde bir Corvette olması gibi!
Eine Corvette an Ihrem Handgelenk!
En azından halhalı hâlâ bileğinde.
Wenigstens trägt er noch die Fußfessel.
İki ay önce bir Timex takıyordu ve şimdi bileğinde bir Seiko var.
Heute eine Seiko. Vor zwei Wochen trug sie noch eine Plastikuhr.
Beyaz olsun istedim ama ellerinde yokmuş.- Sol bileğinde.
Ich wollte ein weißes, aber die gab's wohl nicht. -Linker Knöchel.
Bir derialtı bilgisayar çipi bulduk adamın bileğinde ve senin bilgilerine ihtiyacım var.
Wir fanden einen subkutanen Computerchip im Handgelenk des Mannes und ich brauche Sie, um die Herkunft zu bestimmen.
Yine de, bileğinde hiç iz olmayan, istasyondaki herkesten bilgili
Ohne Narben am Handgelenk und mit Und doch tauchst du zur exakt gleichen Zeit
İşte bu yüzden bileğinde şu sorulara cevap verecek bir şeye ihtiyaç duyuyordun: Dünyada saat kaç? Marsta saat kaç?
Deshalb braucht man wirklich etwas am Handgelenk, das einem sagt: Wie spät ist es auf der Erde? Wie spät ist es auf dem Mars?
Ama dinleyin, herkes kelepçenin birini her zaman bileğinde tutsun, böylece bekçiler kontrol etmeye geldiklerinde, onları hızlıca tekrardan takabiliriz.
Damit wir sie schnell anlegen können, wenn die Wachen nachsehen kommen. Aber behaltet die Handschellen immer an einem Handgelenk an,.
Avuç içi merkezde dairesel tasarım ve el bileğinde ve parmaklarda ek tasarım şaşırtıcı başka bir seçenektir.
Das zentrale kreisförmige Design auf der Handinnenfläche und das zusätzliche Design an Handgelenk und Fingern ist eine weitere erstaunliche Option.
On beş santim göğüs kafesi kesiği, kalça kemiği çıkığı, hatta bileğindeki kesik… Bileğinde bir savunma işareti var gibi.
Cm langer Einschnitt im Brustbein, Oberschenkelfraktur, selbst die Schnittwunde am Handgelenk… sieht aus wie eine Abwehrverletzung an ihrem Handgelenk.
seni bulduğumuzda hâlâ bileğinde takılıydı ki bu bir anlam ifade etmiyor.
außen zersplittert ist. Aber als wir dich fanden, war er noch an deinem Handgelenk. Das ergibt keinen Sinn.
Ve orada karımı buldum bileğine kanlı bir bez sarılıydı.
Und dort fand ich meine Frau mit einem blutigen Tuch, um ihr Handgelenk gewickelt.
El bileklerinde bazı gerilme çatlakları buldum.
Sie hat Stressfrakturen an den Handgelenken.
Bileği gevşetin ve kalçanızın sağına vurun. Şaplat!
Handgelenk locker lassen und auf den rechten Po klatschen!
Çünkü o, bu bileği kırarak kariyerimin üç yılına mal olan tek kişi.
Weil er es war, der diesen Knöchel gebrochen und meine Karriere um drei Jahre zurückgeworfen hat.
Sonuçlar: 56, Zaman: 0.054

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca