BILMEDIĞIMI - Almanca'ya çeviri

nicht kenne
bilmiyorsanız
tanımayan
bilmezler
aşina
ich hätte keine Ahnung
nicht weiss
bilmediğim
beyaz değil
bilemez
bilir
emin değilim
ich nicht wusste

Bilmediğimi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Neden bahsettiğinizi bilmediğimi size söyledim.
Ich habe keine Ahnung, wovon Sie reden.
Ve onlara bilmediğimi söyledim serbest bıraktılar.
Ich hab gesagt: weiß nicht und dann durfte ich gehen.
Bunları bilmediğimi nereden çıkarıyorsun?
Meinst du, das wüsste ich nicht?
Tabii ki servikal kabın ne olduğunu bilmediğimi kabul etmedim.
Ich muss zugeben, ich wusste nicht, was eine Portiokappe ist.
bir şey bilmediğimi söylerim.
sage ich ihnen, dass ich nicht weiß, was passiert ist.
Tayfa! Pekala… ne yaptığımı bilmediğimi düşünürsek nasıl gidiyorum?
Matey! Also… bedenkt man, dass ich nicht weiß, was ich mache…- Natürlich?
Tabii servikal başlığın ne olduğunu bilmediğimi itiraf etmedim.
Ich muss zugeben, ich wusste nicht, was eine Portiokappe ist.
Tabii ki yıllardır birileri bana hikayeleri nasıl bitireceğimi bilmediğimi söylüyor.
Natürlich haben mir einige Leute jahrelang erzählt, dass ich nicht weiß, wie man eine Geschichte beendet.
Elbette, yıllar boyunca bazı insanlar bana bir hikayenin nasıl bitirileceğini bilmediğimi söyledi.
Natürlich haben mir einige Leute jahrelang erzählt, dass ich nicht weiß, wie man eine Geschichte beendet.
Aniden, hedef kitlemi hiç bilmediğimi anladım.
Mir wurde plötzlich klar, dass ich meine Zielgruppe überhaupt nicht kannte.
Kendi hikayem benim için bile en iyisini bilmediğimi kanıtlıyor.
Meine eigene Geschichte beweist, dass ich nicht weiß, was am besten ist- sogar für mich..
Ona da söyledim neden orada olduğumu bilmediğimi.
Ich sagte zu ihm, dass ich nicht weiß warum ich hier bin.
Belki nerede olduğumu bilmediğimi düşünüyorsunuz?
Vielleicht glaubt ihr, ich wisse nicht, wo ich bin?
Oliver, senin nasıl bir adam olduğumu bilmediğimi söyledin ya.
Oliver, du hast gesagt, dass ich nicht weiß, was für ein Mensch du bist.
Ve işim gereği ne kadar şehir dışında kalacağımı bilmediğimi.
Ich weiss nicht, wie lange mich meine Arbeit fern halten wird.
Uno bilmediğimi mi söylemeye çalışıyorsun?
Kann ich etwa nicht Uno spielen?
Bunu bilmediğimi mi ima ediyorsun?
Willst du andeuten, ich sei das nicht?
Bilmediğimi mi sanıyordun?
Du dachtest, ich wüßte's nicht?
Ne yapacağımı bilmediğimi kabul etmek zorundayım.
Ich muss zugeben, dass ich nicht weiter weiß.
Onun nerede olduğunu bilmediğimi senin gibi diğer adamlara da söyledim. Bayan Prudhomme?
Ich hab doch schon gesagt, ich weiß nicht, wo er ist. Mrs Prudhomme?
Sonuçlar: 161, Zaman: 0.0505

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca