BILMEDIĞIMIZ - Almanca'ya çeviri

wir nicht wissen
bilmiyoruz
bilemiyoruz
nicht kennen
bilmiyorsanız
tanımayan
bilmezler
aşina
tanışmadılar
unbekannten
bilinmiyor
bilinmeyen
bilinmemektedir
bilinmez
belirsiz
yabancı
meçhul
tarafından bilinmiyor

Bilmediğimiz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bilmediğimiz her şeyi anlat.
Sag uns alles, was wir nicht wissen.
Tek bildiğimiz Kadimlerin onu bulmak için bizim bilmediğimiz bir yöntem kullanmış olabilecekleri.
Soweit wir wissen, haben die Antiker einen Weg gefunden, den wir nicht kennen.
Bilmediğimiz şey ise onu nereye sakladığın.
Was wir nicht wissen ist, wo Sie es versteckt haben.
Cevabı bilmediğimiz zaman cevap Tanrıdır.
Gott ist die Antwort, wenn wir die Antwort nicht kennen.
Bilmediğimiz bir şey olmazdı.
Es wäre nichts, das wir nicht wissen.
Biliyor musun… bu odada bizim bilmediğimiz bir çıkış yolu var.
Es gibt einen Weg aus diesem Zimmer, den wir nicht kennen.
Gerçek bir semptom olup olmadığını bilmediğimiz için yazmıyorum.
Ich schreibe es nicht an, weil wir nicht wissen, ob es wirklich ein Symptom ist.
Buradaysa vahşiler ve henüz bilmediğimiz tehlikeler var.
Hier gibt es Wilde und Gefahren, die wir noch nicht kennen.
Hadi ama. Şu noktada bildiğimiz tek şey, ne kadar bilmediğimiz.
Wir wissen doch momentan nur, wie viel wir nicht wissen.
Hep gizlenen bizim bilmediğimiz.
Immer verborgenen, die wir nicht kennen.
şu anda bilmediğimiz bir mutluluğa ulaşabileceğimizi düşünüyor.
können wir ein Glück erreichen, das wir jetzt nicht kennen.
Kaynağı nasıl doldurulacağını bilmediğimiz için öldü.
Es stirbt, weil wir nicht wissen, wie seine Quelle aufzufüllen.
güldüğünde bizi adını bilmediğimiz bir yere götürüyor.
führt sie uns an einen Ort, dessen Namen wir nicht kennen.
Gittikçe resmini bilmediğimiz yapboza dönüyor bu iş.
Das ist wie ein Puzzlespiel, bei dem man das Bild nicht kennt.
Ama bilmediğimiz bir şeyden korkmanın
Aber wir wissen nicht, was passieren wird.
Kuzey Kore, Çin ve bilmediğimiz üçüncü bir grup Moon için çatıştı.
Nordkorea, China und ein unbekannter Dritter kämpfen um Moon.
Bilmediğimiz planlar mı, insanları korkutmak için uyduracağımız planlar mı?
Unbekannte Pläne oder ausgedachte Pläne, um die Leute zu ängstigen?
Bilmediğimiz hissindeydik. Ancak kimin kalıp kimin gittiğini.
Aber alle hatten das Gefühl: Wir wissen nicht, wer bleibt.
David, bilmediğimiz bir nedenden dolayı kadın kıyafetinde bulunmuş.
Wir wissen nicht, warum… Aber David hatte Frauenkleider an.
Bilmediğimiz şey ise aynı gücü bir EMD saldırısında kullanabileceğiydi.
Was wir nicht wussten, war, dass es diese Kraft auch für einen EMP-Angriff nutzt.
Sonuçlar: 197, Zaman: 0.0487

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca