BIR ATEŞ - Almanca'ya çeviri

Feuer
ateş
yangın
yangını
ateşin
alev
ateşle
çakmak
fire
Fieber
ateş
ateşin
humma
Flamme
alev
ateş
ateşin
flame
alevler
bir kıvılcım
feurig
ateşli
Feuers
ateş
yangın
yangını
ateşin
alev
ateşle
çakmak
fire
einen Feuerbrand
das Höllenfeuer
des (höllen)feuers

Bir ateş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bir bebek için, 101ºFden( 38°C) daha yüksek bir ateş için derhal tıbbi yardım istenmeli.
Für einen Säugling suchen Sie sofort medizinische Hilfe für ein Fieber höher als 101ºF.
Ateş. Bir de ateş.
Feuer… und Feuer.
Renksiz. Kokusuz. Sıvı bir ateş.
Farblos. Geruchlos. Flüssiges Feuer.
Bu gece sadece bir ateş yanacak.
Heute Nacht brennt nur ein Feuer.
Devrim ocaktaki sıcak bir ateş değildir.
Die Revolution ist kein warmes Feuer im Ofen.
Nerede kalmıştık?- İçinde bir ateş var.
Wo waren wir? Sie haben ein Feuer in sich.
Batıklar ve altın. Bir ateş.
Ein Feuer, Schiffswracks und Gold.
Yan komşunun bahçesinde bir ateş yanıyor.
Im Nachbargarten brennt ein Feuer.
bir bardak, bir ateş.
ein Glas, ein Feuer.
Her şeyi yok edecek bir ateş.
Feuer, das alles zerstört.
Artık bir ateş ve unutama görevi
Es ist keine Feuer- und Vergessensaufgabe mehr,
Hz. Musa bir ateş, bir ışık görüyor.
Mose sah eine Flamme.
Bu ateş anısını kabul et ve yanan bir ateş canavarı ol!
Werde mit dieser Feuer-Disc das feurige Wesen,!
Yemin ederim ki bir ateş sizi saracaktır.
Ich schwöre, dass eine Flamme euch einhüllen wird.
Büyük bir duman ve büyük bir ateş.
Unheimlich viel Rauch und starke Flammen.
Onların üzerlerine bir ateş bastırılıp kapıları kapanacaktır.
Sie werden vom Feuer ringsum eingeschlossen sein.
Bir ateş çemberi.
In einen Ring aus Feuer.
Bir ateş sütunu Londra şehir merkezini durma noktasına getirdi.
Eine so genannte Säule aus Feuer, hat das Zentrum von London zum Stillstand gebracht.
Bir ateş duvarı hayal ettim.
In meinem Traum sah ich eine Wand aus Flammen.
Smores yaparsın. belki su kenarında bir ateş yakabilirsin… Ve şimdi bu kadar yakacak odun olduğuna göre.
Könntest du ein Lagerfeuer am Wasser machen. Und jetzt, mit diesem ganzen Brennholz.
Sonuçlar: 373, Zaman: 0.0417

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca