BIR AURA - Almanca'ya çeviri

• Aura

Bir aura Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bir aura büyüklükte artma ya
Die Größe der aura konnte erhöht werden

Bir aura oluşumuyla başlayan migreni olan hastalarda kırmızıyla gösterilen, beyne doğru 3
Menschen mit Migräne, der eine Aura vorausgeht, haben ein Band mit nervösen Neuronen- hier in Rot-,

Onun hakkında bir aura var, gönüllü bir kişi“ sakin, sakinleştirici bir enerji” diyor.
Es gibt eine Aura um sie herum, etwas, das ein Freiwilliger als"ruhige, beruhigende Energie" bezeichnet.

Burada bir auranın neye benzediğini görüyoruz.
So sieht eine Aura aus.

Bir auranın özellikleri şunları içerebilir.
Die Eigenschaften einer Aura können beinhalten.

Bir auranın etkileri şunları içerebilir.
Die Auswirkungen einer Aura können beinhalten.

Aynı saç ama farklı bir aurası var, ne demek gerekiyor mu?
Sie haben die gleichen Haare, aber andere aura, was hat das wohl zu bedeuten?

Bir auranın özellikleri şunları içerebilir.
Zu den Merkmalen einer Aura können gehören.

Peki biz ne yapıyoruz? Burada bir auranın neye benzediğini görüyoruz.
Was tun wir also? So sieht eine Aura aus.

Sadece saldırıyorlar çünkü'' saldırı'' nın kabul edilebilir olduğunu söyleyen bir aurasınız var.
Sie greifen nur, weil du eine Aura, die"Attacke" ist akzeptabel, sagt haben.

Aura Nedir… Her insan bir auraya sahiptir.
Aura: Jedes Lebewesen besitzt eine Aura.

Jacqueline, senin çok güzel bir auran var.
Jacqueline, du hast ein schönes gewisses Etwas.

Güçlü bir aura hissediyordu.
Ich spürte eine starke Aura.

Tehlikeli bir aura yayıyorlardı.
Eine gefährliche Aura ausstrahlt.

Güçlü Bir Aura için.
Was fur eine starke Aura.

Ne kadar gaddar bir aura.
Das ist eine heftige Aura.

Konu: Güçlü Bir Aura için.
Was fur eine kraftvolle Aura.

Ne dehşet verici bir aura!
Was fur eine schreckliche Aura.

Evde garip bir aura olduğunu söylüyor.
Sie sagt, das Haus hat eine seltsame Aura.

Bazı kişilikleri çok özel bir Aura çevrelemiştir.
Es gibt Menschen, die eine besondere Aura umgibt.