BIR AVRUPALI - Almanca'ya çeviri

Europäer
avrupa
europäischen
avrupa
avrupai olmuş
europäische
avrupa
avrupai olmuş
europäischer
avrupa
avrupai olmuş
europäisches
avrupa
avrupai olmuş
aus Europa
avrupadan

Bir avrupalı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Almanya, bir Avrupalı ve küresel ekonomik ve askeri güç olarak yeniden kendisini gösteriyor.
Deutschland erhebt wieder Anspruch auf die Rolle als europäische und globale Wirtschafts- und Militärmacht.
Bir Avrupalı olarak hissediyorum.
Ich fühl mich als Europäer.
Tüm üniversitelerde bu eğitim programının yönetimine adanmış bir Avrupalı görevli bulunmaktadır.
An allen Universitäten gibt es einen Europäischen Beamten, der sich der Verwaltung dieses Bildungsprogramms widmet.
Bir Avrupalı olarak düşmanın kitabını çalıyor
Als Europäer stehle ich einem Feind sein Buch
Devlet Su İşleri, Suez ve Vivendinin liderliğindeki bir Avrupalı grup tarafından devralındı.
Die Wasserversorgung wurde… von einem europäischen Konsortium… unter der Federführung von… Suez und Vivendi übernommen.
Bu şartlar altında bir Avrupalı yahut Amerikalı olmak
Und in solch einer Situation ein Europäer oder Amerikaner zu sein,
Arkadaşlarımın arasında bir Japon savaş sanatçısı var ve bir Avrupalı savaş sanatçısı.
Also unter meinen Freunden gibt es einen Japanischen und einen Europäischen Kampfkünstler.
Bu günlerde filmlerde sigara içenler, ya bir psikopat veya bir Avrupalı.
Heute rauchen auf der Leinwand nur noch Psychopathen oder Europäer.
sınırlı bir avrupalı aşırı sağcı mülteci.
Pit europäischen rechtsextremen mit den Flüchtlingen.
ikna olmuş bir Avrupalı.
ist ein engagierter und überzeugter Europäer.
Ben kendimi her zaman bir Avrupalı olarak görüyorum.
Ich verstand mich schon immer als Europäer.
Ben kendimi her zaman bir Avrupalı olarak görüyorum.
Ich habe mich immer als Europäer verstanden.
Ben kendimi her zaman bir Avrupalı olarak görüyorum.
Was mich betrifft, ich seh mich schon immer als Europäer.
Ben kendimi her zaman bir Avrupalı olarak görüyorum.
Ich habe mich immer schon als eine Art Europäer gesehen.
İki Amerikalı ve bir Avrupalı Fransız.
Zwei Amerikaner und ein Europäer, ein Franzose.
Tam bir Avrupalı gibi konuştun.
Das klingt sehr europäisch.
IMFye yine bir Avrupalı başkan?
Neuer IWF-Chef wieder ein Europäer?
Ben de kendimi önce bir Avrupalı, sonra bir Alman gibi tanımlıyorum.
Und ich sehe mich zuallererst als Deutsche, dann als Europäerin.
Suyinin babası bir Avrupalı için atalarının ülkesini terk etti.
Suyins Vater hat sein Land wegen einer Europäerin verlassen.
Bir beyaz Avrupalı.
Weiße Europäerin.
Sonuçlar: 84, Zaman: 0.0394

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca