Bir avuç Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Marshall, bir avuç manyakla Oregonda Kocaayak avına gidemezsin.
Bir avuç taş için savaş mı çıkaracaksın?
Bir avuç ergen işte.
Her şey bir avuç yalandı.
Onlar bir avuç hayvan.
Bir avuç dolusu güneş ışığı gibi.
Churchillden sonraki en büyük başbakan… bir avuç omurgasız cüce tarafından koltuğundan edildi!
Priscilla kendini bir avuç hapla öldürdü.
Temmuz kutlamamız havai fişeksiz olacak ve bir avuç… kulaksız küçük bokkafa konser verecek.
Bir avuç vitamin ve mineralin neresi illegal?
Bir avuç aptal gibi görüneceksiniz.
Bir avuç dolusu para, bir avuç dolusu buğday kadar iyidir.
Bir avuç vahşi hayvan gibi
Ben sadece gezegendeki bir avuç insandan bahsediyorum.
Bir avuç veletle birlikte kapatılmak istemiyorum.
Sadece bir avuç kaya.
Şimdi siz burada… bir avuç sıkıcı formla sayı yığını görüyor olabilirsiniz… ama ben bir hikâye görüyorum.
Sadece, bir avuç dolusu ye
Demek istedigim, Brooklynde bir avuç çocuk ve bir yardimci doçent ile.
Bir avuç tozun içinde korkuyu göstereceğim.