BIR AVUÇ - Almanca'ya çeviri

eine Handvoll
bir avuç
birkaç
bir kaç
paar
Horde
bir grup
bir avuç
sürüsünün
ordusunu
kalabalığı
güruh
hordlar
sürü
nur
sadece
yalnızca
tek
ancak
sırf
Hand
el
eliyle
elim
kolu
elle
einer Handvoll
bir avuç
birkaç
bir kaç

Bir avuç Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Marshall, bir avuç manyakla Oregonda Kocaayak avına gidemezsin.
Marshall, du gehst nicht auf die Jagd nach Bigfoot… in Oregon mit einer Horde Verrückter.
Bir avuç taş için savaş mı çıkaracaksın?
Ihr zieht in den Krieg wegen einer Handvoll Edelsteine?
Bir avuç ergen işte.
Ein paar Teenager.
Her şey bir avuç yalandı.
Es waren alles nur Lügen.
Onlar bir avuç hayvan.
Sie sind ein Haufen Tiere.
Bir avuç dolusu güneş ışığı gibi.
Eine Hand voll Sonnenschein.
Churchillden sonraki en büyük başbakan… bir avuç omurgasız cüce tarafından koltuğundan edildi!
Der größte Premierminister seit Churchill, abgesetzt von einer Horde rückgratloser Wichte!
Priscilla kendini bir avuç hapla öldürdü.
Priscilla hat sich mit einer Handvoll Pillen das Leben genommen.
Temmuz kutlamamız havai fişeksiz olacak ve bir avuç… kulaksız küçük bokkafa konser verecek.
Juli hat kein Feuerwerk und nur kleine, unmusikalische… die spielen.
Bir avuç vitamin ve mineralin neresi illegal?
Was ist illegal an ein paar Vitaminen und Mineralien?
Bir avuç aptal gibi görüneceksiniz.
Ihr werdet wirken wie ein Haufen Idioten.
Bir avuç dolusu para, bir avuç dolusu buğday kadar iyidir.
Eine Hand voll Geld ist so gut wie eine Hand voll Weizen in der Erde.
Bir avuç vahşi hayvan gibi
Wie eine Horde wilder Tiere.
Ben sadece gezegendeki bir avuç insandan bahsediyorum.
Ich rede von einer Handvoll Leute auf der Welt.
Bir avuç veletle birlikte kapatılmak istemiyorum.
Ich will nicht mit ein paar Kindern eingesperrt sein.
Sadece bir avuç kaya.
Nur ein Haufen Steine.
Şimdi siz burada… bir avuç sıkıcı formla sayı yığını görüyor olabilirsiniz… ama ben bir hikâye görüyorum.
Sie sehen hier nur einen Haufen langweiliger Formulare und Zahlen.
Sadece, bir avuç dolusu ye
Einfach'ne Hand voll fressen
Demek istedigim, Brooklynde bir avuç çocuk ve bir yardimci doçent ile.
Ich meine hier, in Brooklyn, mit einer Horde Kinder und ihrem zugehörigen Professor.
Bir avuç tozun içinde korkuyu göstereceğim.
Ich zeige dir die Angst in einer Handvoll Staub.
Sonuçlar: 1471, Zaman: 0.0598

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca