Bir dondurma Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ah Edward. Kimberly, hadi bu gece güzel bir dondurma yiyelim.
Öğleden sonra bir dondurma.
Tanrım, Büyükbaba, eğer kazanırsam, belki kendime külahta bir dondurma alabilirim.
Nereden bileyim? Diyelim ki önünde bir dondurma var… ama kaşık yok?
Şimdi bana bir dondurma almak zorundasın.
Bir dondurma 13 dolar mı?
Jeffords kavşağına bak; bir dondurma dükkânı, ellilerden kalma lokantası, içinde sombrero olan bir Meksika lokantası var.
Arbatta bir dondurma yeriz,… ve sonra Amerikan Dağlarına kusarız.
Hadi orada bir dondurma yiyelim.
Herhangi bir dondurma çeşidi kullanılabilir.
Üstüne bir de dondurma:''.
Örneğin bir dondurma.
Aslında bir dondurma olsaydı fena olmazdı.
Hawaii Punch Başlangıçta bir Dondurma Topping oldu.
Yaşlı bebeklerde bir dondurma yedikten sonra dudakları etrafında kovanlarını gelişebilir.
Daha Önce Böyle Bir Dondurma Yemediniz!
Sana bir dondurma ısmarlıyım.
Bu sıradan bir dondurma değil.
Bir de dondurma alalım.
Bir dondurma için kavga etmediğinizi söyleyin lütfen.