Bir dostun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir dostun var burada.
Bir dostun kaybıyla yaşamaya çalışmak.
Senin bir dostun var şimdi.
Bir dostun ihaneti.
Işte o zaman ömürlük bir dostun olur.
Hiç Echo ekibi gibi bir dostun yatağında yatmadım.
O senin iyi bir dostun.
her gün bir dostun ölümünü beklemeyi öğrendik.
Ellen, bunu senden yalnızca bir dostun olarak istemiyorum.
gözlüğünün konulduğu yer ya bir dostun ismi.
Ah tatlım, bir dostun var.
O zamanlar uzaktan gelen bir ses onunla konuşuyordu, bir dostun sesi.
Kurtaran bir ses, bir dostun sesi.
Bir dostun var burada.
Hatta bir dostun.
Sanırım burada bir dostun var bu işleri halledebilir.
Bayım, bir dostun ödülünü kabul etmedin.
Ona beklenmedik bir dostun geldiğini söyledim.
Bir dostun ve temsilcin olarak kendine yeni bir kız aramaya başlamanı önerebilir miyim?
Bir dostun yardım edecek.