Bir fener Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bana bir fener gerekiyor derim.
Bir fener gibi biraz görünen bir aydınlatma deneyin.
Yanımıza bir fener almalıydık.
Çocukluk döneminde ayı bir fener ve bir kova sabunlu su yakaladı.
Bir de fener. Öyle bakmayın, Bay Lloyd.
Biri buraya neden bir fener bırakır ki?
Bir fener görüyorum.
Kamp alanıma geldiğinde, bir fener göreceksin.
Bir çeşit fener gibi.
Düdük sesini duydum ve sisin içinde bir fener gördüm.
Bana bir fener bul, bunu yemek masasında okumak zorunda kalacağım.
Ateşböceği kullanırız. Bu bir fener.
Bir fener istiyorum.
Harika, bir fener.
Evet, elimde 500 sayfalık tünel kayıtları ve bir fener var.
Altı üstü bir fener.
Ben bir fener getireyim.
Michigan Gölünde Donmuş Bir Fener.
Bir fener aldı ve üzerine tuttu.
Dün geceyi bir fener ve Polaroidle mekanı araştırarak geçirdim.