BIR GEZEGENIN - Almanca'ya çeviri

• Planeten
• Planet

Bir gezegenin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bu tanımlamaya göre bir gezegenin üç özelliğe sahip olması gerekiyor.
Ein Planet sollte drei Eigenschaften erfüllen.

İlk kez Bir Gezegenin Doğuşu Gözlemlendi.
Geburt eines Planeten erstmals beobachtet.

Dipteki kızıl küre yassılaştı: bir gezegenin anakaraya dönüşmesi böyle olur.
Die rötliche Scheibe in der Tiefe wurde flach: So verwandelt sich ein Planet in ein Festland.

Bir gezegenin yılı.
Das Jahr eines Planeten.

Bir gezegenin her zaman bir gezegene benzeyeceğini düşünerek, hata yapıyorduk.
Wir machten den Fehler zu glauben, der Planet würde stets aussehen wie ein Planet..

Bir Gezegenin Doğumu.
Die Geburt eines Planeten.

Piyangoyu etkileyebileceğini sanıyor musun? Milyarlarca ışık yılı uzakta bir gezegenin.
Deine Lottozahlen beeinflussen kann? Glaubst du wirklich, dass ein Planet in weiter Ferne.

Bir gezegenin değişimi beklenmedik sonuçlara yol açabilir.
Das Terraforming eines Planeten kann unerwartete Folgen haben.

Tepe Noktası( M.C./ gününortası), ufkun üzerinde herhangi bir gezegenin çıkabileceği en yüksek noktadır.
Das M.C. ist der höchste Punkt, den ein Planet über dem Horizont erreichen kann.

Birden fazla ana yıldız ile büyüyen bir gezegenin kendi zorlukları vardır.
Als Planet mit mehr als einem Zentralstern aufzuwachsen, hat seine Herausforderungen.

Cadmendoh bir gezegenin cerahatli sivilcesidir.
SINESTRO: Cadmendoh ist kein Planet, sondern eine Furunkel.

Senin hala bir gezegenin var ve dostların.
Wenigstens haben Sie noch einen Planeten… und Freunde.

Bir gezegenin üzerinde çizgisel herhangi bir şey görürseniz, bu bir kırılma olduğu anlamına gelir.
Wann immer man auf einem Planeten Linien sieht, heißt das, da ist was aufgebrochen.

Bir gezegenin yörüngesinde büyük siyah bir anıt?
Ein großer schwarzer Monolith, der einen Planeten umkreist?

En azından senin bir gezegenin var!
Wenigstens hast du eine Welt.

Bu ufak ışıklardan her biri, bir gezegenin bulunduğu bir yıldızı temsil ediyor.
Jedes dieser Lichtlein steht für einen Stern, wo man einen Planeten fand.

Bir tek gezegenin yörüngesinde yedi kovan algıladık.
Wir sahen sieben Hive-Schiffe, die einen Planeten umkreisten.

Sinyal M-Sınıfı bir gezegenin üstünde.
Das Signal liegt über einem Planeten der Klasse M.

Her gün bir gezegenin yönetimindedir.
Jeder Tag der Woche wird von einem Planeten regiert.

Bu bir gezegenin yükselmesi için olağandışı değildir.
Es ist nicht ungewöhnlich für einen Planeten aufzusteigen.