Bir hademe Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ama bir hademe çözdü.
Kapa Çeneni! Koridoru takip et… sola dön, tuhaf gözlü bir hademe gördüğünde.
Bu sayede sizin okulda bir hademe aradıklarını öğrendim.
Farklı hastanede vardiyalı olarak çalışıyor.- Ne buldun? Herman Scobie adında bir hademe buldum.
Kanca Elin adı Albert ve bir hademe gibi giyinmiş.
Arkadaşım hastanede sadece bir hademe.
Charlene onun John adında bir hademe olduğunu sanıyor.
Hiçbir zaman bir hademe olmaya çalışmadım. İstediğim bir şeyi elde etmeye çalışana kadar.
Hayır, bir hademe Alaricin eşyalarını toparlamaya gelip tarih hocalarının bir vampir avcısı olduğunu fark etmeden önce yapsam iyi olur.
Mason Wilcox adlı bir hademe tarafından saldırıya uğramıştı.
Malzeme deposunda bir hademenin cesedini bulduk.
Ve bir hademeye bağıran taş gibi bir adam buldum.
Bir zamanlar hademeydim.
Ben basit bir hademeyim o kadar.
Bir hademenin neden kulaklıklara ihtiyacı olsun ki?
Ben bir hademeyim.
Vanderbiltde işe başladığımda… bir hademeydim. Anlamaya çalış.
Babam ise bir hademeydi ve yetenekli bir müzisyendi.
Ben de sadece basit bir hademeyim.