BIR HEKIM - Almanca'ya çeviri

Arzt
doktor
hekim
Mediziner
doktor
hekim
tıp
sağlık uzmanları
sağlık görevlileri

Bir hekim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bir hekim olarak birçok insanla görüşüyorum.
In meiner Funktion als Hofarzt habe ich mit vielen Leuten absprachen.
Kendisi şu sıralar başarılı bir hekim olarak Baden-Württembergde çalışıyor.
Heute arbeitet sie als erfolgreiche Ärztin in Baden-Württemberg.
Seçim fizik yapılarak bir hekim ile maksimum verimlilik farklı.
Die Auswahl der physiotherapeutischen Verfahren wird von einem Arzt mit maximaler Wirksamkeit durchgeführt.
Chihuahuanın ağırlığı tablosu: bir hekim veya bir zorunluluk?
Tabelle Chihuahua Gewicht: fad oder Notwendigkeit?
An8} Keşke bir hekim gönderselerdi.
An8}Ich wünschte, Sie hätten einen Allgemeinarzt geschickt.
AIDS ilaçlar olarak CoQ10 alarak her zaman bir hekim tarafından kontrol edilmelidir.
Unter CoQ10 als AIDS-Medikamente sollten immer von einem Arzt überwacht werden.
Yüzyılda, kalbin kapakçıkları Hippokrat okuluna bağlı bir hekim tarafından keşfedilmiştir.
Jahrhundert v. Chr. wurden die Herzklappen durch einen Arzt der hippokratischen Schule entdeckt.
Bunu sana kim söyleyecek; bir hekim.
Wer sagt das so- ein Arzt?
Yüzyılda, kalbin kapakçıkları Hipokrat okuluna bağlı bir hekim tarafından keşfedildi.
Jahrhundert v. Chr. wurden die Herzklappen durch einen Arzt der hippokratischen Schule entdeckt.
Böylece bir hasta olarak tek bir hekim değil bütün bir ekip yanınızda olur.
So haben Sie als Patient nicht nur einen Arzt, sondern immer ein ganzes Team an Ihrer Seite.
Çene içerisinde gömülü kalan bu dişlerin cerrahi çekimi uzman bir hekim tarafından, modern koşullarda yapılmalıdır.
Chirurgische Extraktion von verlagerter Zähne im Kiefer durch einen Arzt Spezialist sollte in modernen Bedingungen durchgeführt werden.
buna öncesinden bir hekim karar vermelidir.
so ist das zuvor von einem Arzt zu entscheiden.
Oxfordlu bir pratisyen hekimdi.
Er war praktischer Arzt in Oxford.
Bir hekimin görevi de budur zaten.
Das ist die Pflicht eines Arztes.
Ben bir hekimim.
Ich bin Arzt.
Öyleyse bir hekime ihtiyacı olacak.
Dann braucht er einen Arzt.
Bu durumda VFS bir hekimin sıkı gözetimi altında, bir hastanede uygulanır.
In diesem Fall wird VFS in einem Krankenhaus verabreicht werden, unter der strengen Aufsicht eines Arztes.
Sağlık bakanlığından bir hekimin ölümünü onaylaması gerek.
Ein Mediziner vom Gesundheitsministerium muss den Tod bescheinigen.
Sanırım sorunlu bir hekimi şikâyet etmek zorundayım.
Ich denke, ich muss einen Arzt mit Beeinträchtigung melden.
Ben bir hekimim.
Ich bin Ärztin.
Sonuçlar: 56, Zaman: 0.0295

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca