BIR KARAVANDA - Almanca'ya çeviri

in einem Wohnwagen
in einem Wohnmobil
in einem Trailer
in einem Van

Bir karavanda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Thor gibi bir karavanda yaptığı saç modeli„ Thor: Ragnarok.
Wie Thor zu seiner Frisur im Trailer von„Thor: Ragnarok.
Bununla birlikte, bir karavanda veya bazı SUVlarda hızlı bir şekilde 50 cmye kadar gereklidir.
Bei einem Wohnmobil oder manchen SUVs sind hingegen schon schnell mal bis zu 50 cm erforderlich.
Ailesini üç yıl bir karavanda kilitli tuttu.
Familie drei Jahre lang in Wohnwagen gesperrt.
Bir karavanda yaşıyorum dedektif.
Ich lebe in einem Wohnwagenpark, Detective.
Bense bir karavanda elimde eldivenlerle ödevlerimi yapmak zorundaydım. Çünkü annemin ısınma masraflarını karşılayacak gücü yoktu.
Ich saß im Wohnwagen, machte Hausaufgaben in Handschuhen, weil meine Mutter keine Heizung hatte.
Hayır, sadece iki taşralı ve bir karavanda iki inek.
Nur ein paar Hillbilly-Typen und 2 Nerds im Wohnmobil. Nein.
Alex Karev, hastanenin park alanındaki… bir karavanda yaşıyor.
Alex Karev wohnt in einem Trailer vor dem Krankenhaus.
Yollarda yaşamak istemedin hatırladın mı? Çünkü sen bir karavanda.
Weil du nicht im Van leben wolltest.
noelde yoktun, bir karavanda yaşıyorsun.
lebst im Trailer, lässt dich scheiden.
Toninin büyükbabası, kutu gibi bir karavanda yaşıyor.
Tonis Großvater lebt in einem Wohnwagen so groß wie ein Besenschrank.
Bir karavanda yaşıyormuş. bir bebeği olan ablasıyla birlikte… Dinle. Siyah sevgilisinden gayri meşru.
Die ein uneheliches Kind mit ihrem schwarzen Freund hat. Sie wohnt in einem Wohnwagen mit ihrer Schwester, Hör zu.
Temsilci topluluğu Bir karavanla çıkageldi.
Eine Ansammlung von Agenten erscheint in einem Wohnwagen.
Beyler, bir karavanın peşindeyiz.
Wir suchen jetzt nach einem Wohnmobil.
Neden bana bir karavanın fotoğrafını gönderdi?
Warum schickt es mir ein Bild von einem Wohnwagen?
Ona bir karavan borçlu olduğunu söylüyor.- Hayır.
Nein. Sie sagt, du schuldest ihr ein Wohnmobil.
Bir karavanımız var!- Evet neden duralım?
Wozu? Wir haben ein Wohnmobil.
Buraya ilk geldiğimizde bir karavan vardı ama… ama gittiler.
Hier war ein Wohnmobil, als wir ankamen.
Seni Portnoodaki bir karavana götürüyor. Teşekkürler!
Danke! Sie nimmt dich mit in einen Wohnwagen in Portnoo!
Bir karavan ayarladım, seni ve yaralıları Kamp Jahaya götürecek. Çıkıyoruz.
Wir brechen auf. Ich habe einen Wagen organisiert, der euch ins Camp Jaha bringt.
Baba, bir karavan var orada oynuyorlardı.
Dad, da war ein Wohnmobil.
Sonuçlar: 50, Zaman: 0.0404

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca