Bir meta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir meta.- Kim?- Arkadaşım?
Buz seven bir meta arıyorum.
Moda bir meta değil.
O bir meta, tamam mı?
YÛNUS-70: Dünyada bir meta( geçinme) vardır.
Su bir meta olmuştur.
Aslında Marlize, daha bir sürü meta var.
Yani süper kuvveti olan bir meta arıyoruz.
Çünkü Dünya-2den güçlerini istemeyebilecek bir meta zaten var.
Airbnb''- her evi bir otele dönüştüren bilgisayarlı pazar- konukseverliği bile bir meta haline getirmiştir.
Size yeryüzünde belli bir müddet yerleşim ve bir meta vardır.''.
onunla çalışmış olan bir meta.
Ryan, muhbirlerimden biri Diego Diaz adında bir Meta üyesini aldığınızı duymuş.
Biz onu hem bir öğüt ve hatırlatma( konusu), hem ihtiyacı olanlara bir meta kıldık.
Bilginin ve yaratıcılığın zorla bir meta halinde kalmasını sağlamak için verilen mücadeleye paylaşma,
Tiyatroyu bir meta, bir obje olmaktan çıkarıp gerçek anlamına,
Çünkü siz de bir metasınız.
Bir metanın iki özelliği vardır:
Bir metanın değeri vardır,
Frost, Norvock tanık korumaya girdikten sonra yeni bir metaya rastlanmadığını söyledi.