Bir polise Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Onu bir polise vermiştim.
Neden bir polise yardım etmek isteyeyim ki? Alışılmadık şeyler yapmaya karşı bir cazibe duyuyor, kim bu?
Biri beni aramış. Burada bir polise saldıracaklarmış.
Yakın zamanda bir polise karakoldayken marihuna satmaya çalışırken yakalandı.
Bir polise güvenirsen, düşündüğünden daha aptal duruma düşersin.
Bir polise dokunamazsın?
Ayrıca bunu bir polise itiraf etti.
Neden bir polise yardım etmek isteyeyim ki?
Bir polise saldırdın.
Ve iki, bir polise yan kesicilik yapmak düşündüğünden daha kolaydır.
Beni koruyordu. Sadece bir polise güvendim.
Bir polise göre çok romantik bir şey.
Bir polise yalancı dediğin an yalancı oldun.
Epey iyi yalancısın. Biliyor musun, bir polise göre.
babama hakaretten bir polise vurdum.
Sabıkası kabarık bir yankesici, güpegündüz bir polise saldırıyor?
Hayır, hayır, bir polise vurdum.
Bilmiyorum. Gidip bir polise soracağım.
Uyuma ve yemek yeme gereği duymayan bir polise.