Bir potansiyeli Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
DEUK, büyük kapitalist yayınların bile henüz görmemiş olduğu bir potansiyeli fark etmişti.
Diğer ülkelerin böyle bir potansiyeli yok.
Ama size beklemediğiniz“ bir potansiyeli okuyacağım”.
İlkinde, takımın ne kadar büyük bir potansiyeli olduğunu gördük.
Ama onlar şimdiden tümüyle oluşmuş bir potansiyeli ziyaret ediyorlardı.
Bilim birkaç yıl önce bir potansiyeli ifşa etti.
Maxin mükemmel olması için büyük bir potansiyeli var.''.
Nanotellerin çevremizdeki teknolojide devrim yaratabilecek bir potansiyeli vardır.
M2M sektörünün dev bir potansiyeli var.
çok büyük bir potansiyeli var.
Bunun büyük bir potansiyeli var ve çok şey vaat ediyor.
Neymar Brezilyalı, çok büyük bir potansiyeli var, benden bir yaş küçük ve Barcelona için oynadı.
Biz insanların, iyilik için sıradışı bir potansiyeli var. Fakat aynı zamanda zarar vermek için muazzam bir güce de sahibiz.
Her birimiz, sadece kendi düşüncelerimizle sınırlı bir potansiyeli olan inanılmaz bir insanız.
Ama şimdi, o senaryodan ayrılacağım ve size Dünyadaki en kuvvetli olmayan bir potansiyeli vereceğim.
Bunu bir çocukta gördüğünüzde bu sporla ilgili büyük bir potansiyeli olduğunu anlıyorsunuz.
takımımın gerçekten kazanmak için büyük bir potansiyeli olduğuna inandığımı söyledim.
Büyük bir potansiyelleri var ancak henüz klinik testlerle ispatlanmadı.
Bu girişimde bir hayli potansiyel görüyorum.
Bir potansiyel görüyorum.