BIR RAHATLAMA - Almanca'ya çeviri

Erleichterung
kolaylaştırmak
rahatlama
rahatlığı
hafifletmek
Entspannung
rahatlamak
dinlenmek
gevşeme
sakinleşmek
dinlence
Linderung
hafifletmek
rahatlama
azaltmak
gidermek
giderilmesi
Relief
rölyef
yardım
kabartma
bir rahatlama

Bir rahatlama Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Otorite olmak zorunda değilim( ne bir rahatlama!); Hiçbir şey yapmak zorunda değilim.
Ich muss nicht die Autorität sein(was für eine Erleichterung!); Ich muss nichts tun.
Eğer bu bir rahatlama getirmezse, kontrol edilmelisin.
Wenn dies keine Erleichterung bringt, sollten Sie sich überprüfen lassen.
Bu bir başarı, bir rahatlama ve teknik başarı.
Es ist ein Erfolg, eine Erleichterung und eine technische Meisterleistung.
Sinir sisteminin depresanları yapay bir rahatlama ve sakinlik hissi uyandırıyor.
Die Beruhigungsmittel des Nervensystems verursachen ein künstliches Gefühl der Entspannung und Ruhe.
Bu bir rahatlama.
Das ist erleichternd.
Bir rahatlama duygusuyla evden ayrıldım.
Ich verließ die Stadt mit einem Gefühl der Erleichterung.
İçinizde bir rahatlama hissettiniz mi?
Fühlt ihr die Erleichterung in euch?
Bu pürülan tonsillit belirtisi ciddi komplikasyonlardan kaçınmak için acil bir rahatlama gerektirir.
Dieses Symptom einer eitrigen Tonsillitis erfordert dringend Abhilfe, um ernsthafte Komplikationen zu vermeiden.
Hastalığa yönelik mevcut tedaviler, acı çeken milyonlarca kişiye tam bir rahatlama getirmedi.
Aktuelle Behandlungen für die Krankheit haben nicht vollständige Entlastung für die Millionen von Betroffenen gebracht.
Sohbet Odaları, birçok insan için harika bir rahatlama modu olarak kanıtlanmaktadır.
Chaträume erweisen sich für viele menschen als tolle art der erleichterung.
Yazmak benim için bir rahatlama şekli.
Zu schreiben ist für mich eine Form der Entspannung.
Blac Chynadan ayrılma hepimiz için bir rahatlama oldu''.
Die Trennung von Blac Chyna war eine Erleichterung für uns alle".
Bu mesaj, beni çılgınca ve muazzam bir rahatlama duygusu ile kapladı.
Die Botschaft durchflutete mich mit einem gewaltigen, verrückten Gefühl der Erleichterung.
Eğer herşey ve kitle turizminin çok düşkün değilseniz, bu bir rahatlama olduğunu.
Wenn Sie nicht zu gern all inclusive und Massentourismus, das ist eine Erleichterung.
Forskolin250 fazla ağırlığa sahip olanlar için bir rahatlama olduğunu kanıtlamıştır.
Forskolin250 hat sich als eine Erleichterung für diejenigen, die mit Übergewicht sein.
Bu nedenle yetişkin DEHB tanısı muazzam bir rahatlama ve umut kaynağı olabilir.
Aus diesem Grund kann eine ADHS-Diagnose für Erwachsene eine enorme Quelle der Erleichterung und Hoffnung sein.
kişi herhangi bir rahatlama göremeyebilir.
kann die Person keine Erleichterung finden.
Ancak bazı çiftler için, boşanma birlikte yaşanan zorlu bir süreçten sonra bir rahatlama olabilir.
Für einige Paare kann eine Scheidung aber nach einer schwierigen gemeinsamen Zeit eine Erleichterung sein.
Yüzlerinde nasıl bir rahatlama.
Was für eine Erleichterung auf den Gesichtern.
Sanki özel bir incelik, doğaya daha da yakınlaşıyor ve bir rahatlama ortamı yaratıyor.
Besondere Raffinesse, als würde sie die Natur näher bringen und eine Atmosphäre der Entspannung schaffen.
Sonuçlar: 70, Zaman: 0.0313

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca