BIR YETIMHANE - Almanca'ya çeviri

eines Waisenhauses
ein Waisenheim

Bir yetimhane Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ayrıca bir yetimhane ve ilk okul olarak kullanılmıştır.
Es wurde auch als Schwesternschule und Waisenhaus genutzt.
Ayrıca programımızda bir yetimhane ziyareti de var.
Natürlich stand auch ein Besuch am Waisenhaus auf dem Programm.
Ugandada bir yetimhane.
Für ein Waisenhaus in Uganda.
Bir yetimhane grubu.
Eine Gruppe von Waisenkindern.
Ayrıca programımızda bir yetimhane ziyareti de var.
Auf dem Programm stand auch ein Besuch in einem Waisenhaus.
Ukraynada bir yetimhane harabeye döndü.
Ein Waisenhaus in der Ukraine abzuschieben.
Sam seni zindanda gördüğünü söyledi.- Bir de yetimhane bağlantısı.
Sam will dich im Kerker gesehen haben, und die Verbindung mit dem Waisenhaus.
St. Michael diye bir yetimhane var.
Das St. Michael's Waisenhaus braucht es dringend.
Burası nasıl bir yetimhane?
Was ist das für ein Waisenhaus?
Etiyopya da bir ay yaşadık, bir yetimhane de çalışarak.
Wir lebten einen Monat in Äthiopien und arbeiteten in einem Waisenhaus.
Neyse ki Saroonun şansı yaver gider ve bir yetimhane tarafından alınır.
Saroo hat Glück und landet schließlich in einem Waisenhaus.
Daha sonra bir yetimhane işletmiş.
Dann leitete sie ein Waisenheim.
Burada başarılı olan Andreas Konstantinopoliste kalmış, bir yetimhane ve yaşlılar için sığınma evinin diyakon yöneticisi olmuş ve nihayet 692de Giritteki Gortina şehrine metropolit olarak atanmıştır.
Nach erfolgreicher Mission blieb Andreas in Konstantinopel, wurde als Diakon Leiter eines Waisen- und Altenasyls und 692 zum Erzbischof(Metropoliten) von Gortyn auf Kreta ernannt.
Isabelin Hindistanda yönettiği bir yetimhaneye küçük bir servet… bağışlamak üzereyim.
Ich werde ihr Waisenhaus in Indien mit einem kleinen Vermögen unterstützen.
Bir yetimhaneye falan ver.'' demiştin.
Du hast gesagt:"Gib sie einem Waisenhaus oder so.
Bir yetimhaneyi ziyaret.
Besuch eines Waisenhaus.
Bir yetimhaneyi ziyaret ettik.
Wir haben unser Waisenhaus besucht.
Bir yetimhaneyi ziyaret.
Waisenhaus besuchen.
Sen Viyanada bir yetimhanede katliam yaparken arkadaşlarım ve ben sana saldırmıştık.
Meine Kollegen und ich ertappten Sie… bei einer Metzelei in einem Waisenhaus in Wien.
Yüce Septonun sözünü ettiği bir yetimhaneyi ziyarete gittim.
Ich stattete dem Waisenhaus einen Besuch ab, von dem der High Septon mir berichtete.
Sonuçlar: 97, Zaman: 0.0397

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca