BIRBIRIMIZIN - Almanca'ya çeviri

• wir
• einander
• uns

Birbirimizin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Yani birbirimizin yüzüne bakacağız değil mi?
Wir werden uns also ins Gesicht sehen, richtig?

Hâlâ birbirimizin yanındayız.
Wir haben einander noch.

Sadece birbirimizin gözlerine baktık
Wir haben uns nur in die Augen gesehen

Buradayız ve birbirimizin gözünün içine bakacağız.
Wir sind hier und wir schauen uns in die Augen.

Hepimiz birbirimizin devamıyız.
Wir führen einander weiter.

Hadi şimdi birbirimizin saçlarını yapalım?
Sollen wir uns nun die Haare frisieren?

Birbirimizin tamamen aynısıyız.
Wir sind vollkommen gleich.

Birbirimizin yüzüne bakarak bir gün ve bir gece geçirdik.
Wir gegangen war einen Tag und eine Nacht einander zugewandt.

Beklendiği gibi kocamla birbirimizin hayatlarını zindana çevirdik.
Mein Gatte und ich machten uns das Leben zur Hölle, wie beabsichtigt.

Birbirimizin adını bile bilmiyoruz.
Wir kennen nicht mal unsere Namen.

Bizler birbirimizin gücünü çalmaktan men edildik.
Es ist uns verboten, einander die Kräfte zu stehlen.

Sanırım hamileyim. şeyini hissediyorum ve… Birbirimizin her yerine dokunuyoruz.
Ich bin schwanger. Und wir berühren uns überall und ich spüre seinen… na ja… und….

Birbirimizin saçını örmemiz gerekmez.
Wir müssen keine Zöpfe flechten.

Biz birbirimizin sahibi değiliz. Bak?
Siehst du? Wir besitzen einander nicht?

Ve sanki gençlik aşkı gibi geldi. Bu gece birbirimizin gözlerine baktık.
Und es ist einfach Schwärmerei. Wir haben uns heute Abend in die Augen geguckt.

Git. Hayır, birbirimizin kalbini kırmayacağımıza söz verdik.
Nein, wir versprachen, uns nicht die Herzen zu brechen. -Geh.

Evlendiğimizde… ikimiz de birbirimizin son şansıydık.
Waren wir für einander die letzte Chance. Als wir heirateten.

Sevmek, hürmet etmek ve birbirimizin aileleri için yalan söylemek?
Uns zu lieben, zu ehren und für die Familie zu lügen?

Birbirimizin eski sevgililerini görüyoruz.
Wir sehen unsere Expartner.

Hiç tereddüt etmeden birbirimizin hayatını kurtardık.
Wir haben einander ohne nachzudenken das Leben gerettet.