BISHOPUN - Almanca'ya çeviri

• Bishop

Bishopun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Dr. Bishopun analizlerine göre… patlama belirli bir VHF frekansından tetikleniyor.
Wird die Explosion von einer speziellen Frequenz im UKW-Bereich ausgelöst. Laut Dr. Bishops Analyse.

Kendini Dr. Bishopun deneylerine emanet etmek?
Sie wollen sich wieder Dr. Bishops Experimenten unterziehen?

Bay Bishopun iş anlayışında, bunlar son derece şüpheli eylemlerdir.
In Mr. Bishops Branche scheint das sehr verdächtig.

FBI bugün Bishopun Caryi tehdit ettiği bir ses kaydı dinletti.
Auf dem Bishop Cary bedroht. Das FBI hat uns heute ein Band vorgespielt.

Bay Bishopun yeni avukatıyım.
Ich bin Mr. Bishops neuer Anwalt.

Bu Bishopun sesi mi?
Ist es Bishops Stimme?

Görünüşe göre Bishopun ses kaydı sızdırılmış.
Es scheint, als sei die Abhöraufnahme von Bishop weitergegeben worden.

Telleri onlar kesmiştir. Saçma! Bunlar Bishopun adamları!
Bishops Leute haben sie gekappt.- Unsinn!

Değil. Polis memurları. Onlar Bishopun adamları.
Das sind nicht die Leute von Bishop.

Demek bu Walter Bishopun oğlu.
Das ist Walter Bishops Sohn.

Adamları sorumlu, unuttun mu? Bu olanların tümünden Bishopun.
Bishops Leute sind für all das hier verantwortlich, schon vergessen?

Lemond Bishopun çetesindeki gizli muhbirimiz.
unser Informant in Lemond Bishops Bande.

Bu yılın 25 Mayısında… Bay Bishopun mutfağında onunla birlikte miydiniz?
Sie waren mit ihm in Mr. Bishops Küche,?

Ben Margot Bishopun kızıyım.
Ich bin Margot Bishops Tochter.

Bu sırada Walter Bishopun.
Denn seitdem Walter Bischoff.

Ekim 1983, Bishopun radikal muhalifler tarafından öldürülmesinden sadece birkaç gün sonra,
Am 25. Oktober 1983, nur wenige Tage nach dem Bishop selbst von radikalen Gegnern ermordet wurde, landeten US-Truppen zusammen

ve elinde Bishopun onu tehdit eden bir kaydıyla ortaya çıkıveriyorsun?
Cary redet, und spielt ihm eine Aufnahme vor, in der Bishop ihn bedroht?

Bishoptan kurtulmak için.
Bishop loszuwerden.

Bishopla aynı model.
Das gleiche Modell wie Bishop.

Ben de Dr. Bishopa çocuğun burada olduğunu söyleyeyim.
Ich sage Dr. Bishop, dass der Junge hier ist.