BOŞLUĞA - Almanca'ya çeviri

ins Leere
Lücke
boşluk
açığı
gap
eksikliği
Raum
uzay
boşluk
mekân
salon
odayı
oda
alanı
yer
alanını
Zwischenraum
boşluğa
daralabilir
Platz
yeri
yer
alan
meydanı
koltuk
oda
sırada
boşluk
kare
yerin
auf den Abstand
in einen Abgrund
Freiraum
rahat
boşluk
zamana
özgürlük
alana
mesafe
rahat bırak
yalnız kalmak
biraz rahat
biraz yalnız kalmaya
Vakuum
vakum
boşluk

Boşluğa Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sıvı her köşeye ve boşluğa bir yol açar.
Fluid macht einen Weg in jede Ecke und Lücke.
Ve ben düşecektim boşluğa.''.
Und dann stürzte ich in einen Abgrund.".
Tavernanızı inşa etmek için bu boşluğa dokunabilirsiniz.
Sie können diesen Platz berühren, um Ihre Taverne zu bauen.
Profil isimlerinde boşluğa izin verilmedi.
Leerzeichen sind in Profilnamen nicht erlaubt.
Çünkü bu, boşluğa atlamak gibi bir şey.
Das ist wie ein Sprung ins Leere.
Eğer zamana, boşluğa ya da kırmızı şarap galonlarına ihtiyacın varsa.
Egal ob Zeit, Freiraum oder literweise Rotwein.
İsimlerle harfler arasındaki boşluğa bak.
Schau auf den Abstand zwischen den Buchstaben und Namen.
Sınav, olağan farkındalık durumundayken bir dağın doruğundan boşluğa atlamayı içerir.
Die Probe bestehe darin, im Zustand normaler Bewußtheit von einem Berggipfel in einen Abgrund zu springen.
Lütfen tren ile platform arasındaki boşluğa dikkat ediniz!
Beachten Sie bitte die Lücke zwischen Zug und Bahnsteigkante!
Canavarlar kaçının ve boşluğa düşen dikkat edin.
Vermeiden Sie Monster und Fallen vorsichtig Vakuum.
Eğer onu benden alırsanız boşluğa düşerim.
Wenn ihr sie mir wegnehmt falle ich ins Leere.
Ve gerçekten biraz boşluğa ihtiyacım var.
Und ich brauch wirklich etwas Freiraum.
Onu takip eden her boşluğa da.
Jedem Leerzeichen, das ihm vorausging.
Lütfen tren ve istasyon arasındaki boşluğa dikkat edin!
Beachten Sie bitte die Lücke zwischen Zug und Bahnsteigkante!
Boşluğa denir.
Vakuum bezeichnen.
Mavi gözleri boşluğa bakıyor.
Blaue Augen, die ins Leere starren.
Döşek çok küçük olursa bebeğinizin parmakları veya ayağı boşluğa sıkışabilir.
Ist die Lücke zu klein, kann sich das Baby Finger oder Füße darin einklemmen.
Dalıp dalıp gidiyor ve öylece boşluğa bakıyor.
Er verliert sich, starrt ins Leere.
Talimatlara göre“ karbofos” yaydı ve her boşluğa her şeyi püskürtdü.
Sie verbreitete"karbofos" nach den Anweisungen und spritzte alles auf, was sein könnte, jede Lücke.
Birkaç dakika oturup boşluğa baktı.
Saß ein paar Minuten da, sah ins Leere.
Sonuçlar: 187, Zaman: 0.0516

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca