BOŞLUKTA - Almanca'ya çeviri

Leere
boş
boşluk
boşalt
bomboş
im Vakuum
im Raum
die Kluft
boşluk
uçurum
fark
bölünmeyi
ein Wackelkandidat
im Void

Boşlukta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Boşlukta yitip gitme yerine.
Erfüllung, statt Leere.
Kendimi boşlukta hissediyorum.'' kısmını biliyor musun?
Du kennst die Strophe:"Jetzt fühle ich die Leere in mir"?
Bu nedenle, boşlukta şekil yoktur;
Darum ist in der Leere keine Form.
Belki de Stefan ın gidişi, beni kaçmaya çalıştığım bir boşlukta bırakmıştır ve.
Aber der Verlust von Stefan hat wohl…-… in mir eine Leere hinterlassen.- Und du und Nelle.
Buraya gelmek için attığınız her adımın… Lamentiste, Boşlukta… yolunu ben açtım.
Ebnete ich den Pfad. Jedem Schritt, der euch herführte, Lamentis, die Leere.
ben kaldık bu beyaz boşlukta.
weiße Leere.
Issız karanlıkta, boşlukta.
Im Dunkeln im Leeren.
Ama aynı yerde yalnızlık ve boşlukta kalırız.
Aber wir bleiben am selben ort in einsamkeit und leere.
Ve sen, Lokai, boşlukta, öleceksin. Arkandan kimse gelmeyecek.
Und Sie, Lokai, werden hier im Weltraum sterben und keine weiteren Jünger inspirieren.
Asansör boşlukta sıkışmış, alt katlara inmek için başka yol bulmam gerekecek.
Der Fahrstuhl klemmt im Schacht. Ich suche einen anderen Weg.
Gördüğü rüyada… boşlukta bir yerde karşılaşıyorduk.
Sie träumte, dass wir uns irgendwo im All trafen.
Geriye sadece zaman ve boşlukta hareket eden bir beden kalır.
Was bleibt, ist ein Körper, der sich durch Raum und Zeit bewegt.
Aslında biraz boşlukta gibi hissediyorum.
Ich fühle mich leer, irgendwie.
Boşlukta hissediyordum ve en son ihtiyacım olan şey babamın motivasyon konuşmasıydı.
Und das Letzte, was ich brauchte, war eine Predigt von meinem Dad. -Ich fühlte mich leer.
Buna niye boşlukta bir gün'' diyorlar?
Wieso genau nennt man es eigentlich Tag im Loch"?
Kendimi çok boşlukta ve salak gibi hissediyorum. Anne? Henry.
Ich komme mir gerade total leer und dumm vor. Mom? Henry.
Boşlukta yaşam olamayacağını ben bile biliyorum.
Sogar ich weiß, dass in einem Vakuum Leben unmöglich ist.
Boşlukta hiçbir şey yaşamaz.
Nichts lebt in der Leere.
Suyun kaynama derecesi boşlukta çok daha düşüktür.
Die Temperatur, bei der Wasser siedet, ist viel niedriger in einem Vakuum.
Dahası, Özellikle blockchain boşlukta, Bu dönemin yeniliklerin noktasını özlüyor.
Außerdem, insbesondere im Raum blockchain, es fehlt der Sinn dieser Innovationen Ära.
Sonuçlar: 139, Zaman: 0.0398

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca