Bowlinge Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Yine her Salı akşamı bowlinge gideceğiz.
Karım ve kızımı bowlinge götürüyordum.
Bence senin ve benim yaşlı adamım iyi anlaşıp, beraber bowlinge gidebilirler.
Brody ile birlikte bowlinge gideceğiz.
Bowlinge ya da başka yere gidebiliriz diye düşünmüştüm?
Yani bowlinge torunundan çok mu değer veriyorsun?
Bowlinge veya sinemaya.
Üç çocuklu bir aile, bowlinge ödediklerinden daha fazla paraya ihtiyaç duyuyordu.
Bowlinge ve alışveriş merkezine gitmekten çok daha iyi değil mi?
Yarın bowlinge gidecek misin?
Bowlinge gitmek istemiştim!
Bowlinge bayılırım.
A1 Inn, Family Fun Centre ve Cataract Bowlinge sadece kısa bir yürüyüş mesafesindedir.
Lotoyu kazanmayan adam, ailesiyle bowlinge gidiyor… ve lotoyu kazanan adam bütün geceyi tek başına bir silah sergisinde geçiriyor.
Louise teyzeyse bowlinge hayır diyebilmelisin… Selam.
gösterişi ve tarzıyla… Muhammed Alinin boksta yaptığını, bowlinge yansıtıyor.
Bowlingin insanları takip etmekten daha eğlenceli olduğunu duydum.
Bowling veya dans.
Zaten bowlingi hiçbir zaman gerçekten sevmemişimdir.
Sana anlattım! Bowling için Rileyye gitmek istemiyorum.