BOYALARI - Almanca'ya çeviri

Farben
renk
boya
renkler
boyayı
Farbstoffe
boya
renklendirici
boyayı
Farbe
renk
boya
renkler
boyayı
malt
resim
çizmek
boyayabilirsiniz
resmetmek
boyayın
boya
yapmak
çizer
boyar

Boyaları Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bu zulüm içermeyen, vegan ve uzun ömürlü dudak boyaları, dudaklarınızı renklerle rahatça saracaktır.
Diese grausamkeitsfreien, veganen und langanhaltenden Lippenfarben werden Ihre Lippen angenehm mit Farbe umschließen.
Babil kraliyet mezarlarından çıkarılan boyaları uzmanlar incelemeye başladı.
Die Gemälde aus den Königsgräbern von Babylon wurden von Experten studiert.
Kavak ideal bir seçimdir, çünkü boyaları ve lekeleri iyi kabul eder
Pappel ist eine ideale Wahl, weil es Farben und Flecken gut annimmt
Bu büyük fıçılarda boyaları karıştırıyorlar ve ipeği dirseklerine kadar bu boyaya batırıyorlar,
Sie rühren Farbstoffe in großen Fässern an und tauchen dann die Seide
Orada su bazlı ucuzdur boyaları, hemen hemen hiç koku, ama etkisi, parlak olmayacaktır.
Es gibt Farben auf Wasserbasis, die billiger sind, fast kein Geruch, aber der Effekt nicht so hell sein.
En uygun fiyat kategorisinin, kitle pazarının boyaları, kilitlere sağlıklı bir görünüm kazandırabilir.
Die Farbstoffe der optimalen Preisklasse, Massenmarkt, sind in der Lage, den Schlössern ein gesundes Aussehen zu verleihen.
Bu boyaları kan dolaşımına enjekte edebiliriz.
Wir können diese Farbstoffe in den Blutstrom injizieren, und wenn wir ein neues Blutgefäß annähen
Bu boyaları kan dolaşımına enjekte edebiliriz.
Wir können diese Farbstoffe in den Blutstrom injizieren, und wenn wir ein neues Blutgefäß annähen
Bir çift galon boyanın maliyeti Maxde daha fazla gardiyan kiralamaktan daha az.
Ein paar Eimer Farbe kosten weniger als neue Wachleute für die Hochsicherheit.
Ve Boyalı Köpekler!
Und bemalte Hunde!
Susie, saha boyası BCUya mı ait bakabilir misin?
Susie, prüfen Sie, ob die Farbe im Stadion verwendet wird?
Arabamın boyasını yaktı.
Verbrannte den Lack meines Autos.
Şu boyalı suratı bir daha ver.
Hol mir das bemalte Gesicht nochmal.
Boyanın radyoaktif olduğundan ne zaman şüphelendin?
Seit wann haben sie vermutet, dass die Farbe Radioaktiv ist?
Boyanın kuruması için vaktimiz yok hakikaten.
Wir haben keine Zeit, Farbe beim Trocknen zuzusehen.
Boyanmış yumurtalar mı?
Bemalte Eier?
Tamam, demek boyama yapmıyorsun. Vay canına.
Ok, also nicht Malen. Wow.
Daha boyası kurumamış, telefonu da yok.
Nasse Farbe und noch kein Telefon.
Boyalı küçük kâsen değil, biliyorum fakat ben onu bulana kadar bununla idare edelim.
Ich weiß, es ist nicht deine kleine bemalte Schüssel.
Sen boyayı getirirken ben de 30-40 dakika bir dinleneyim.
Hole die Farbe, ich ruhe mich 30, 40 Minuten aus.
Sonuçlar: 46, Zaman: 0.0433

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca