BRIÇ - Almanca'ya çeviri

• Bridge

Briç Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Briç hariç. Beni en çok korkutan şey o oldu.
Das hat mir bei allem, was passierte, am meisten Angst eingejagt. Außer Bridge.

Aibileen, briç oyunu bir saat sonra.
Aibileen? In einer Stunde kommen alle zum Bridge.

Bunu briç olarak düşün.
Betrachte es als eine Partie Bridge.

Yılında Dünya Briç Olimpiyatlarında Birleşik Arap Cumhuriyeti takım kaptanlığını yaptı.
So führte er 1964 das Bridge Team der Arabischen Republik zur Olympiade.

Briç için.
Für die Brick.

Briç( Bayan+Erkek).
Bauch(Frau+ Mann).

Briç, en büyük hobisi haline geldi.
Arcus ist mein größtes Hobby geworden.

Büyük uçurtmalar yapıyor ve briç üzerine bir kitap yazıyorum.
Ich baue einen Drachen für Personen und schreibe ein Buch über Bridge.

Bugün briç.
Heute ist Purim.

Briç: istatistiktir.
Theil: Statistisches.

Yemekten sonra Briç isteyen var mı?
Wer möchte später Bridge spielen?

Önümüzdeki ayki briç turnuvasında Tom Hubbardın eşi olmayı kabul ettim.
Ich stimmte zu, Tom Hubbards Bridgepartner bei einem Turnier nächsten Monat zu sein.

Beni briç oynamaktan kurtardığınız için teşekkürler Bay Gryce.
Danke, dass Sie mich heute Abend vom Bridge abhalten, Mr. Gryce.

Glennle Dicksons da briç oynayacağız. Hem kendi yemeğini ister o.
Glenn und ich haben ein Bridgespiel bei den Dicksons… und er erwartet uns auch zum Abendessen.

Len ulusal briç şampiyonudur.
Er ist Landesmeister im Bridge.

Briç oynayalım mı? Briç?
Wie wäre es mit Bridge?

John briç oynamaz dedi.
dass John kein Bridge spielen wird.

Mösyö. Ancak briç oynamıyorsunuz.
auch wenn Sie kein Bridge spielen.

New Yorkta Tom Townsend dışında briç oynayabilen biri vardır eminim.
Außer Tom Townsend. Es gibt doch sicher noch jemanden in New York, der Bridge spielen kann.

Başka yüksek onurlu ve değerli hanımefendiyle briç oynarken. Washingtonda oturup.
Die sitzt in Washington mit drei anderen Damen beim Bridge.