BRIANIN - Almanca'ya çeviri

• Brian
• Brians

Brianın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Doktor Karev, Brianın hayatını değiştirmişsiniz bile.
Dr. Karev, Sie haben Brians Leben verändert.

Tamam. Brianın nerede olduğunu bulmalıyım. Vic.
Vic. Ok. Ich muss echt wissen, wo Brian ist.

Benim de Brianın hayatını değiştireceğim söylenebilir.
Und ich verändere auch Brians Leben.

Brianın başına bir şey geldi. Western Plaza.
Brian ist etwas zugestoßen. Western Plaza.

Brianın ailesine cimri mi diyorsun?
Nennst du Brians Familie geizig?

Gerçekten mi? Brianın endişelendiğini bilmiyordum?
Ich wusste nicht, dass sich Brian Sorgen macht. Wirklich?

Lanein bekarlığa veda partisinde… kendimizi Brianın teyzesinin bodrumunda bulmuştuk.
Lanes Junggesellinnenparty fand im Keller von Brians Tante statt.

Hastanede ise, Lindsay Brianın protestosuna katılmıştı.
Am Krankenhaus war Lindsay zu Brians Protest gestoßen.

Meg, Brianın gitmesine izin vermelsin.
du musst Brian gehen lassen.

Bu Brianın telefonu.
Das ist Brians Telefon.

Brianın Hayatı''*-- Epey komikti.
Leben des Brian, das war lustig.

Brianın Şarkısı*, o kadar değildi.
Brian's Song nicht so sehr.

Brianın annesine selam! Annesine bakın!
Heil dir, Mutter von Brian. Sehet seine Mutter!

Brianın eski bir okul arkadaşı… Michiganda oturuyor.
Das ist ein alter Collegefreund von Brian, der jetzt in Michigan lebt.

Bilmem ama Brianın neden cinayet işleyebileceğini biliyorum.
Aber ich weiß, warum das Brian ein Mordmotiv gab.

Bunlar Brianın başının altından mı çıkıyor?
Kommt das von Brian?

Brianın adını duymak istemiyorum.
Ich will nichts über Brian hören.

Ne? Brianın kardeşi mi?
Was? Der Bruder von Brian?

Annesine bakın! Brianın annesine selam!
Mutter von Brian. Sehet seine Mutter!

O pislik Brianın bana bıraktığı her şeyi elimden almak istedi.
Weißt du, dieser Wichser wollte mir alles klauen, was ich von Brian habe.