BROCK - Almanca'ya çeviri

• Brock
• Brocks

Brock Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Brock, efendim. Küçük Edward Brock.
Brock, Sir, Edward Brock junior.

Ama Brock ve Ewinge benzerlikler var. Sonuçsuz.
Aber es gibt Ähnlichkeiten zu Brock und Ewing. Uneindeutig.

Brock, onu gördün mü?
Brock, siehst du ihn?

Smith ve adamları Brock Pike ve Black Forestla çalışıyorlar.
Smith und sein Team arbeiteten mit Brock Pike und Black Forest.

Brock, seni seviyorum.
Brock, ich liebe dich.

Brock, ne oluyor?
Rock, was ist denn?

Brock. Bir sistemim var benim.
Brock, ich habe ein System.

Robert Brock Erken Sevinmiş.
Nico Brenner jubelt zu früh.

Brock şu yeni kamerayı hazır bulundur.
Brock, dass die neue Kamera fertig ist.

Büyükanne, Brock bugün sende kalacak sanıyordum.
Oma, ich dachte, du wolltest heute auf Brock aufpassen.

Brock, efendim. Eddie Brock Jr.
Brock, Sir, Edward Brock junior.

Küçük Edward Brock.
Edward Brock Junior.

Kendi yolumla halletmek istedim… Brock Harmonın gelip beni kurtarmasına ihtiyacım yoktu.
Brock Harmon sollte nicht zur Rettung kommen.

Brock Lesnar UFCye Geri mi Dönüyor?
Brock Lesnar zurück in die UFC?

Brock, demin Oak Sokağından geçtiler.
Brock, sie überqueren gerade die Oak Street.

Brock, lütfen bana bunu yapma!
Brock, bitte versteh mich!

Brock, piyanonun yanına geldik.
Brock, wir sind beim Klavier.

Hayır.- Brock.
Nein.- Brock.

Oh, Tanrım. Brock, geliyorlar.
Brock, sie kommen. Oh, mein Gott.

Beni tanıyorsun, Brock.
Brock, du kennst mich doch!