Brooksun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Brooksu hücreye götürmek istiyorsun?
Sie wollen Brooks zu der Zelle bringen?Brooksa çağrı attım.
Ich habe Brooks angepiept.Dr. Brooksa Dr. Shepherddan bir mesaj iletmem gerekiyor.
Ich soll Dr. Brooks eine Nachricht von Dr. Shepherd bringen.Brooksu kaybediyoruz.
Wir verlieren Brooks.Brooksu hücreye götürmek istiyorsun?
Sie wollen Brooks zur Zelle bringen?Brooksa kendi şirketini verdiler.
Sie gaben Brooks eine eigene Firma.Ajan Brooksa basın toplantısı düzenlemesini söyleyeceğim.
Agent Brooks soll eine Pressekonferenz ansetzen.Brooksla aranda ne oldu bilmem ama oğlun seni özlüyor.
Was zwischen dir und Brooks vorfiel, weiß ich nicht.Brooksla aramız hiç bu kadar iyi olmamıştı.
Es lief zwischen Brooks und mir nie besser.Öyleyse Brooksa söyle de benimle bu konuda konuşsun.
Ich denke, Brooks sollte mit mir reden.Brooks ve ben oraya gidip… onu geri getirmeyi düşündük. 10.
Zehn. Brooks und ich denken, dass du sie zurückholen solltest.Ben Lonnie Brooksum, o yüzden bana Ufaklık diyorlar.
Ich bin Lonnie Brooks, deshalb nennen sie mich Kleiner.Hastanın Heather Brooks olduğunu sanıyordu.
Er dachte, der Patient sei Heather Brooks.Lütfen Brooksa zarar vermeyin.
Bitte tun Sie Brooks nichts.Ama sen Brooksu yenmek istemiyorsun.
Aber du willst Brooks nicht besiegen.Bulgar, neden Brookstan sahte bir yumurta getirmesini istesin ki?
Wieso sollte der Bulgare Brooks bitten, ihm ein unechtes Ei zu bringen?Ayrıca Brooksa uygunsuz cinsel iltifatlarda bulunuyor.
Und er macht Brooks wieder an.Neden Bay Brooksa sormuyorsun? Tamam.
Ok. -Frag doch Mr. Brooks.Gerçek adı Lucy Brooksmuş. Jolene Parker.
Jolene Parkers echter Name ist Lucy Brooks.Ben Lonnie Brooksum, o yüzden bana Ufaklık diyorlar. Virgil Brooks.
Virgil Brooks. Ich bin Lonnie Brooks, deshalb nennen sie mich Kleiner.
