BUCHANAN - Almanca'ya çeviri

• Buchanan

Buchanan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Uzun mamul Park, Buchanan Park, Franklin& Marshall
Wir sind nah an Longs Park, Buchanan-Park, Franklin& Marshall

Buchanan ve Tullockun ortaya koydukları yaklaşımda.
Die Schlussfolgerungen von Buchanan und Tullock.

Modern Sanat Galerisi ve Buchanan Galerileri yürüyerek sadece 5 dakika uzaklıktadır.
Die Gallery of Modern Art und die Buchanan Galleries liegen nur 5 Gehminuten entfernt.

Tanıştığıma memnun oldum, Buchanan.
Immer schön, einen Buchanan zu treffen.

Amcanın giydiği kapüşonluya bakılırsa… Buchanan Lisesinde aynı atletizm takımındaymışız.
Dem Pullover deines Onkels nach, war er in meinem Leichtathletikteam auf der Buchanan High School.

Ben Bill buchanan.
Bill Buchanan hier.

Bill Buchanan.
Bill Buchanan hier.

Morrisi böyle çabuk oyuna sokarak Buchanan hata mı yaptı?
War es ein Fehler von Buchanan, Morris so schnell wieder zu beschäftigen?

Dr. Oseransky, Ben çavuş Buchanan.
Doktor Oseransky… Ich bin Sergeant Bucanan.

CLARK Tructractor Company, CLARK Equipment Companynin bir bölümü olarak Buchanan, Michiganda kuruldu.
In Buchanan, Michigan, wird die CLARK Tructractor Company als Geschäftsbereich der CLARK Equipment Company gegründet.

Parti Komitesi, uzun süren değerlendirmelerden sonra… Buchanan Lisesi, 1960 mezunlarının ruhunu en iyi şekilde temsil eden… iki kişi için kararını verdi.
Das Festkomitee hat lange darüber nachgedacht, und hat sich für zwei von euch entschieden, die am besten den Geist… des 60er Jahrgangs der Buchanan Highschool repräsentieren.

Buchanana güveniyorsun.
Sie vertrauen Buchanan.

Buchananı bu işe nasıl ikna ettin?
Wie haben Sie Buchanan dazu gebracht?

Bir Buchananla tanışmak zevktir.
Einen Buchanan zu treffen.

Bayan Buchananla görüşebilir miyim?
Darf ich bitte Mrs. Buchanan sprechen?

Erin, Buchananla Atwaterı silah aldıkları için sana… havale edebilir misin?
Erin, ich kann Buchanan und Atwater wegen der Annahme von Waffen einbuchten,?

Hâlâ Buchananın evinin karşısında oturuyorum. Adamdan iz yok.
Ich sitze immer noch gegenüber von Buchanan.

Gelmem için Bill Buchananı razı edebilmene şaşırdım.
Es überrascht mich, dass Du Bill Buchanan dazu gebracht hast sie auszustellen.

Bayan Buchananla görüşebilir miyim?
Darf ich Mrs Buchanan sprechen?

Bay Buchananın havaalanı krizinde yardımıma ihtiyacı vardı.
Mr. Buchanan brauchte meine Hilfe.