BULMAN - Almanca'ya çeviri

finden
bulmak
bulabilirsiniz
bulmalıyız
bulur
bulacaksınız
bulun
bulacağız
buluyor
suchen
arayın
bulmak
arayan
arar
arıyor
bulalım
bulun
peşinde
bulayım
herausfinden
öğrenmek
bulmak
anlamak
çözmek
keşfetmek
bulalım
auftreiben
bulmam
toplamayı
bulamadım
besorgen
bulabilirim
alabilirim
ayarlayabilirim
getirebilirim
al
biraz
almam
bul
bulabilir misin
alacağım
hast
var
sahip
almak
hiç
zaten
şey
yapmak
olmalı
elimizde
buldun
beschaffen
bulmaya
almaya
temin
elde
getirteceğim
ele
ausdenken
bulmam
düşünmek
uydurmak
uydurabilirim
yapmalıyım
bir şey
findest
bulmak
bulabilirsiniz
bulmalıyız
bulur
bulacaksınız
bulun
bulacağız
buluyor
finde
bulmak
bulabilirsiniz
bulmalıyız
bulur
bulacaksınız
bulun
bulacağız
buluyor
findet
bulmak
bulabilirsiniz
bulmalıyız
bulur
bulacaksınız
bulun
bulacağız
buluyor

Bulman Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bir toplantı bulman gerek.
Du musst dir ein Treffen suchen.
Jasonın Noah Parkerı nerede sakladığını bulman gerekiyor.
Sie müssen herausfinden, wo Jason Noah Parker versteckt hat.
Ama yerine uygun birini bulman lazım.
Aber du musst mir einen geeigneten Ersatz beschaffen.
Lionel, Westchesterdan 1994 yılına ait bir polis raporunu bulman gerekiyor.
Lionel, du musst mir eine Kopie eines Polizeiberichts aus'94 aus Westchester besorgen.
bize yeni bir tanık bulman gerekiyor!
uns einen neuen Zeugen auftreiben!
Diabloyu bulman lazım.
Du musst Diablo finden.
En kısa sürede Jacki, Hurleyi ve Katei bulman gerek.
Jack und Hurley und Kate suchen gehst.
Kâğıtları imzalamam için bir sürü bahane bulman gerekiyordu.
Damit ich die Papiere unterschreibe. Du musstest dir Ausreden ausdenken.
Kadının niye böyle bir şey yaptığını bulman lazım.
Sie müssen herausfinden, warum sie das tun sollte.
Ama yerime uygun birini bulman lazım.
Aber du musst mir einen geeigneten Ersatz beschaffen.
Huzur bulman için. Hayır.
Nein. Damit du Frieden findest.
Elizabethi bulman gerek, Harold.
Sie müssen Elizabeth finden, Harold.
Eğer seni suçlu bulmaya karar verirlerse… kendine başka birini bulman gerekecek.
Wenn sie dich anklagen, musst du dir jemand anderen suchen.
Bunu kimin yaptığını bulman gerekiyor.
Du musst herausfinden, wer das war.
Daha iyi bir sistem bulman lazım.
Du musst dir ein besseres System ausdenken.
Onu bulman yeterli.
Finde sie einfach.
Ama… onu bulman çok önemli, ha?
Aber es ist sehr wichtig, dass du sie findest?
Samiri bulman lazım.
Du musst Samir finden.
Üzgünüm Paula, başka birini bulman gerekiyor.
Tut mir leid, Paula, du musst dir wohl jemand anderen suchen.
Katilin hikayelerinde ne… çünkü ortada bariz bir gerçek… gördüğünü bulman gerek.
Sie müssen herausfinden, was der Mörder in Ihren Geschichten sieht.
Sonuçlar: 619, Zaman: 0.0507

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca