BYRON - Almanca'ya çeviri

Byron

Byron Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Byron kahramanı.
Byron‘scher Held.
Byron BTA bizim aralıktaki ilk kablosuz kulaklık setidir.
Der Byron BT ist der erste kabellose Kopfhörer in unserem Sortiment.
Byron BTA bizim aralıktaki ilk kablosuz kulaklık setidir.
Der Byron BTA ist das erste kabellose Headset in unserem Sortiment.
Buphead, Byron üzerinde kötü bir etki ve Byronun yaramazlığının nedeni.
Buphead ist ein schlechter Einfluss auf Byron und der Grund für vieles Byrons Schelmerei.
Byron BT, ürün yelpazemizdeki ilk kablosuz kulaklık setidir.
Der Byron BT ist das erste kabellose Headset in unserem Sortiment.
Byron BTA kulaklık nedenle üç boyutta değiştirilebilir silikon kulak ipuçları.
Dem Byron BTA Headset liegen deshalb austauschbare Silikon-Ohrpassstücke in drei Größen bei.
Byron BT, ürün yelpazemizdeki ilk kablosuz kulaklık setidir.
Der Byron BT ist der erste kabellose Kopfhörer in unserem Sortiment.
Burada Byron, Austen ve Mel-ville gibi isimlerin el yazmalarina göz atabilirsiniz.
Hier können Sie sich seltene Manuskripte wie die von Byron, Austen und Melville ansehen.
Aslına bakarsan, hayır. Byron McNurtney yolu dosdoğru acil servise çıkıyor.
Ich habe mir die Byron McNurtney-Straße angeschaut, und die führt genau in die Notaufnahme.
O zaman Byron bunun için,“ Bir sabah uyandım,
Von Byron stammt der Ausspruch:'Ich erwachte eines Morgens
Avustralyanın en doğu noktası Byron Bayde yer alan fener.
Der östlichste Punkt Australiens ist der Byron Bay.
Mezuniyet hediyem için teşekkürler, Byron.
Danke für das Geschenk zu meinem Uniabschluss.
Buyurun, operatör. Byron santral ofisine ulaştınız.
Vermittlung. Hier spricht die Kanzlei von Byron.
Plajda insanlar yüzüme, Byron kitapları atardı.
Am Strand warfen mir die Leute Bände von Byron ins Gesicht.
İnsanları incitebilirsin ama. Benim bildiğim Byron bunu istemezdi.
Der Byron, den ich kenne, würde niemals jemanden verletzen.
Plaja giderdim ve insanlar Byron fotokopilerini suratıma çarpardı.
Am Strand warfen mir die Leute Bände von Byron ins Gesicht.
Biliyorum Byron.
Ich weiß, Barn.
Ne istiyorsun Byron?
Was willst du, Brian?
iki saat içinde Byron BTde pili tamamen şarj eder.
tankt den Akku des Byron BT innerhalb von 2 Stunden wieder vollständig auf.
Vaktinde Lord Byronla birlikte İtalyaya kaçıp babası tarafından kurtarılmış kepazenin biriymiş?
Sie ist Lord Byron nach Italien gefolgt und musste von ihrem Vater gerettet werden. Und seine Zauberei?
Sonuçlar: 519, Zaman: 0.0419

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca