CAMERONUN - Almanca'ya çeviri

Cameron

Cameronun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Cameronun Eski Basın Danışmanı Hapis Cezasına Çarptırıldı.
Camerons Ex-Pressesprecher wird angeklagt.
Cameronun yenilgisi.
Niederlage für Cameron.
James Cameronun Titanik Cafesi müthiş bir fikirdi.
James Camerons"Titanic Cafe" war eine tolle Idee.
Ama Cameronun teknolojisi pek çok önemli açıdan daha üstün.
Doch Cameros Technologie ist in verschiedener Hinsicht überlegen.
Cameronun şantajcısı yargı önünde.
Ex-Sprecher von Cameron muss vor Gericht.
Vanessa, Cameronun onu yakalamasındansa binadan aşağı atlamayı tercih eder.
Vanessa würde eher von einem Gebäude springen, als sich von Cameron verhaften zu lassen.
Cameronun koruması tabancasını uçak tuvaletinde unuttu.
Camerons Leibwächter suspendiert Pistole auf Flugzeugtoilette vergessen.
Hastalarımdan, Dr. Cameronun patronu gitmesine izin vermiyor diye, beklemelerini isteyemem.
Ich kann meine Patienten nicht bitten zu warten, weil Dr. Camerons Boss sie nicht zum Spielen nach draußen lässt.
Bu, Cameronun en sevdiği kitap.
Es ist Camerons Lieblingsbuch.
Chase ve Cameronun sorunu ölen Afrikalı diktatör.
Chase und Camerons Problem ist der tote afrikanische Diktator.
Ama Romada Cameronun valizini kaybettiler.
Aber Camerons Koffer ist in Rom abhandengekommen.
Pandora gezegeninin derinliklerine inin ve James Cameronun evrenini kendi perspektifinizden görün.
Blicke tief in das Herz Pandoras und betrachte mit eigenen Augen James Camerons Universum.
kuş olsaydım James Cameronun etrafım olunca tedirginleşirdim.
wäre ich sehr nervös in James Camerons Nähe.
Bu Cameronun ikinci kitabı New York Timesın en çok satan albümü Normali de yazdı.
Dies ist das zweite Buch von Cameron, das auch den Bestseller der New York Times, Normal, geschrieben hat.
Bu Cameronun ikinci kitabı New York Timesın en çok satan albümü Normali de yazdı.
Dies ist das zweite Buch von Cameron, der auch den Bestseller der New York Times schrieb, Normal.
Andrzej özellikle de Cameronun göçmenler ve çocuklar için ödenen sosyal yardımları kaldırma planlarına öfkeli.
Rygielski ist vor allem entrüstet über Camerons Plan die Sozialhilfen für Einwanderer und ihre Kinder zu streichen.
Üzgünüm, Dr. Cameronun aşk hayatı hakkında değil de hasta hakkında konuşmak için aradığımızı belirtmeliydik.
Entschuldigung, wir brauchen eine Erklärung. Wir rufen an wegen dem Patienten- und nicht wegen Dr. Camerons Liebesleben.
Camerondan izin alman gerekiyor.
Da musst du Cameron fragen.
Senin yerine Cameronla savasmak istemiyorum.
Ich möchte Cameron nicht für dich bekämpfen.
Camerona eziyet etmek bunun neresinde peki?
Cameron so zu quälen?
Sonuçlar: 75, Zaman: 0.0495

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca