CAMLAR - Almanca'ya çeviri

• Fenster
• Glas
• Scheiben
• Fensterheber
• Brillengläser sind
• Gläser

Camlar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Insanlar bağrışıyor, camlar şangırdıyordu ve o tuhaf yumruklama sesi.
Leute schreien, Glas zerbricht, ein komisches Pochen.

Gözlükler( Camlar silin!);
Brille(Gläser abwischen!);

Ulaşılamayan Camlar Nasıl Temizlenir?
Wie werden die nicht erreichbaren Fenster gereinigt?

Camlar ses geçirmez.
Schalldichtes Glas.

Mineraller, camlar ve'' fosilleşmiş'' organik maddeler çakıl çeşitlerini oluşturur.
Mineralien, Gläser und“versteinerte” organische Stoffe bilden die Kiessorten.

Camlar Neden Gazete Kağıdıyla Temizlenmeli?
Warum Fenster mit Zeitungspapier putzen?

Kurşun geçirmez camlar.
Kugelsicheres Glas.

Kayıtlar için sadece sadece sapma limitleri tanımlanabilir, camlar için ise ek olarak stres limitleri de tanımlanabilir.
Für Stäbe können nur Durchbiegungsbegrenzungen definiert werden, für Gläser zusätzlich auch Spannungsbegrenzungen.

Camlar neden gazete kağıdı ile temizlenmeli?
Warum Fenster mit Zeitungspapier putzen?

Gerçekten mi? Ona boncuklu süsler ve renkli camlar götürüyorduk.
Wirklich? Ich brachte ihm Perlen und farbiges Glas.

Ludwig Böhm( 1811-1869) ise göz hastalıklarına renkli camlar tavsiye etmektedir.
Ludwig Böhm(1811-1869) empfahl für kranke Auge blaue Gläser.

Sadece güzel camlar değil, aynı zamanda kullanışlı!
Nicht nur schöne Fenster, sondern auch nützlich!

Ölü vücutlar. Kırılmış camlar.
Tote Menschen. Zerbrochenes Glas.

Düzce Cam A.Ş. trafından üretilen klimatik kaplamalı camlar konutlar ve ticari binalarda rahatlıkla kullanılabilir.
Die von Düzce Cam A.Ş. hergestellte Klimabeschichtete Gläser können problemlos in Wohn- und Geschäftsgebäuden verwendet werden.

Neyse, bu camlar kendi kendilerini yıkayamazlar.
Also diese Fenster werden sich nicht selber waschen.

Ve kağıt gibi ince, hiç görülmemiş camlar.
Glas in bisher unbekannten Formen, dünn wie Papier.

Aynalar kapatılmalı. Camlar açılmalı.
Spiegel müssen abgedeckt werden. Offene Fenster.

Diğer bölgelerde diğer ağaç türleri ve hatta camlar kullanılır.
In anderen Regionen werden andere Holzarten und sogar Glas verwendet.

Hiçbir işe yaramayan, ufak üçgen camlar.
Kleine, dreieckige Fenster, die für nichts gut waren.

Ve o yansıtıcı camlar?
Und dieses reflektierende Glas?