CENNETINE - Almanca'ya çeviri

Paradies
cennet
paradise
in den Himmel
göğe
cennetlere

Cennetine Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
İşte Firdevs cennetine varis olacak olanlar onlardır.
Das sind diejenigen, 11 die die Dschanna erben werden.
Cennetine beni de götür oğlum”.
Bring mich in den Garten, mein Junge.
Afganistan diye adlandırılan orta doğunun cennetine gittiniz.
Sondern in ein Paradies im Mittleren Osten namens Afghanistan.
Hazır olduğunda ara tuşuna bas. Hamster cennetine uçur onu.
Wenn du bereit bist, drückst du auf die Anruftaste und schickst den Hamster ins Paradies.
İkramla ki cennetine girebilelim.
Soll ins Paradies gelangen.
Beni de al götür cennetine.
Nimm mich mit ins Paradies.
Çünkü Allâh: Rabbinizin mağfiret ve cennetine müsaraat edinîz!
Wetteilet miteinander zur Verzeihung eures Herrn und zum Paradies.“[5]!
Çünkü Müslüman olmayan bir kişinin Müslümanların cennetine girmek gibi bir gayesi yoktur.
Und niemand wird ins Paradies eingehen, der nicht ein Mu'min und Muslim ist.
O yaşlı yılanın cennetine gittin?
Ins Paradies der alten Schlange?
Bay Palmer, Turks ve Caicos Adaları cennetine gittiniz mi hiç?
Mr. Palmer, besuchten Sie je das Paradies, das Turks und Caicos genannt wird?
Ben PEYGAMBERİNİ dinleyip fermanını yerine getiriyorum da, O beni niye cennetine sokmasın?
Und befolge seine Erlasse, warum sollte er mich nicht ins Paradies stecken?
Allah onlara o çileli, zor hayattan kurtarıp cennetine almış.
Allah hat sie dann aus dem seligen Zustand und aus dem Paradies verbannt.
İlk kabin Matterhorn buzul cennetine ulaştı.
Erste Kabine für Matterhorn glacier paradise eingetroffen.
Ve beni cennetine götür.
Nimm mich mit ins Paradies.
Çünkü Allâh: Rabbinizin mağfiret ve cennetine müsaraat edinîz!
Denn miteinander um die Vergebung eures Herrn und um das Paradies, dessen Größe!
Ona biraz Tuzlu Toplarımdan vereyim ki onu kaka cennetine götürsünler.
Ich geb ihm ein Salzbällchen mit auf den Weg ins Paradies.
Allah altından ırmaklar akan cennetine koymuştur onu.
Gott versetzte ihn sogleich ins Paradies, den Garten der Wonne.
Kuvvetli rüzgarları, adayı bir su sporları severleri cennetine dönüştürüyor.
Die konstanten Winde machen die Insel zu einem Paradies für Wassersportler.
Önceki İçerikKazalar Cennetine Hoşgeldiniz.
Vorheriger Beitrag Willkommen im Paradies.
Bana öyle bir amel söyle ki onu yaptığımda Allah beni cennetine koysun!”.
Zeige mir etwas, das mich ins Paradies bringt!", worauf Allah(t) ihm.
Sonuçlar: 68, Zaman: 0.0353

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca