CLIFFIN - Almanca'ya çeviri

Cliffin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Rick ve Cliffin son rodeosu olacaktı.
Rick und Cliffs letztes Rodeo.
Cliffin yaptığı affedilemez.
Cliffs Tat ist unverzeihlich.
Cliffin müşterilerine olan adanmışlığı olağanüstüdür
Cliffs Engagement für seine Kunden ist überragend,
Cliffin devlet kapitalizmi teorisinin iki yanı vardır.
Cliffs Theorie des Staatskapitalismus hat zwei Seiten.
Cliffin Çalışmalarını Keşfedin.
Cliffs Arbeit erkunden.
Cliffin Çalışmalarını Keşfedin Cliff Mautner.
Cliffs Arbeit erkunden Cliff Mautner.
Ya Cliffin göğsündeki yazı?
Was ist mit dem Zeichen auf Cliff?
Ya Cliffin boynundaki işaret?
Und das Zeichen auf Cliffs Hals?
Cliffin başına gelen üzüyor beni.
Es tut mir so leid um Cliff.
Gülümsemeye dikkat ettin mi? Seninle konuşurken Cliffin gözlerindeki… Mery Beth?
Mary Beth? wenn er mit jemandem spricht? Kennst du das Lächeln in Cliffs Augen,?
Bu son 4 italyan filmi… dokuz yıldan sonra… Rick ve Cliffin son rodeosu olacak.
Diese letzten vier Italostreifen waren nach neun gemeinsamen Jahren Rick und Cliffs letztes Rodeo.
hemen Cliffin peşine düşmüş olurdun.
wärst du sofort auf Cliff losgegangen.
Cliffin söylediği gibi silahının çalındığına dair bir kanıt bulmak için J.R. ın cinayetinden önceki günlerdeki kamera kayıtlarına göz at.
Sieh dir die Aufnahmen der Kamera vor dem Mord an J.R. an. Cliffs Waffe wurde gestohlen, wie er es sagt.
Beraber geçen dokuz yılın ardından, bu son dört İtalyan filmi, Rick ve Cliffin son rodeosu olacaktı.
Diese letzten vier Italostreifen waren nach neun gemeinsamen Jahren Rick und Cliffs letztes Rodeo.
Bu evde kalan en işe yarar insan… muhtemelen Cliffin kızı, ama o da bizim gibi değil.
Aber sie ist schlichtweg nicht wie wir! vermutlich Cliffs Tochter, Traurigerweise ist die brauchbarste Person in diesem Haus.
bilmen gerekiyorsa Cliffin özel numarasını ona ben verdim.
zu Cliff zu gehen. Und falls es dich interessiert, ich habe ihm Cliffs Privatnummer gegeben.
Ama ayrıca Cliffe bir şans verdim.
Aber ich gab Cliff auch die Chance,
Cliffe söz verdim.
Ich habe es Cliff versprochen.
Cliffi affedeceksin, biz de polise gitmeyeceğiz.
Wird Cliff begnadigt, melden wir Sie nicht.
Cliffe ben söz verdim.
Ich versprach es Cliff.
Sonuçlar: 59, Zaman: 0.0263

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca