Daireme Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Hey, birkaç eşya almak için daireme uğramamız lazım, tamam mı?
Hemen daireme gelmen gerekiyor.
Du musst dringend zu meiner Wohnung kommen.Öğlen daireme gitmem gerek.
Ich muss morgen Nachmittag zu meiner Wohnung.Artık kendi daireme bile giremez oldum.
Ich kann die Wohnung nicht verlassen.Havasız Airbnb daireme hoş geldiniz.
Willkommen in meinem luftleeren Airbnb.Daireme git, motorsikletimi al, alıcıya git.
Geh zu meiner Wohnung, hole Artık kendi daireme bile giremez oldum. Bu önemli.
Wenn ich zur Tür rausgehe, Ich kann die Wohnung nicht verlassen.Benim daireme benzediğini söylemedin mi?
Du sagtest doch, es wäre wie meine Wohnung, oder?Onu daireme getir ki mahremiyet içinde çalışabilelim.
Bring ihn in meine Abteilung, damit wir ungestört sind.Benim daireme benzediğini söylemiştin, hatırladın mı?
Du sagtest doch, es wäre wie meine Wohnung, oder?Yine de daireme girmeniz gerekiyor.
Sie brauchen noch Zugang zu meiner Wohnung.Yeni daireme ilk taşındığımda… çok gergindim.
War ich anfangs nervös. Als ich meine neue Wohnung bezog.Evime veya daireme sahip olmak zorunda mıyım?
Burası benim daireme benzemeye başladı.
Hier sieht's bald aus wie bei mir zu Hause.Daireme giriyorum ve her zaman olduğu gibi hiçbir şey yanlış değil.
Ich betrete meine Wohnung und wie immer ist nichts falsch.Kendi daireme gelebilirsiniz.
Eigenen Wohnung kommen können.Öyleyse daireme hafif bir öğle yemeği gönderilmesini de sağlayabilir misiniz?
Wäre es möglich, meiner Mutter eine leichte Mahlzeit aufs Zimmer zu bringen?Olabildiğince sakin daireme çıktım ve yatağıma uzandım.
Möglichst leise ging ich in mein Zimmer und setzte mich aufs Bett.Bir şey daireme çıkmam gerektiğini söyledi.
Dass ich in die Wohnung kommen sollte.Gün sonra daireme girip baktığımda tabelanın söküldüğünü gördüm.
Als ich nach 2 Wochen in die Wohnung ging sah ich 
