DILIMIZI - Almanca'ya çeviri

Sprache
türkçesi
i̇ngilizce
dili
dil
konuşma
dilinin
lisan
Englisch
i̇ngilizce
fransızca
english
dilimizi
Zunge
dilini
dil
dilinin

Dilimizi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sonunda! Dilimizi konuşan biri.
Endlich jemand, der Englisch spricht.
Ben Wahan Kavminden Tanyayım. Dilimizi konuşuyorlar.
Ich bin Tanya vom Wahan-Stamm. Sie sprechen unsere Sprache.
Bir süre Japonyada dilimizi öğrettik.
Wir haben eine Zeitlang Englisch in Japan unterrichtet.
Arianne. Dilimizi konuşuyorsun.
Arianne. Ihr sprecht meine Sprache.
Bu ikonik eser artık bizim dilimizi konuşuyordu.
Dieses Kultgemälde spricht jetzt unsere Sprache.
Banka soyguncularının iyi yanı, dilimizi konuşmaları.
Ein Gutes haben Bankräuber allerdings… Sie sprechen Englisch.
Görevlendirilmiştim. Ona kendi dilimizi öğretmekle.
Ich hatte Befehl, ihn unsere Sprache zu lehren.
Sen, sen dilimizi konuşuyorsun?
Sprichst du Englisch?
Nina? Ana Bilgisayar dilimizi anlamıyor?
Der Hauptcomputer versteht unsere Sprache nicht. Nina?
Güzel. Dilimizi konuşuyorsun.
Gut.- Du sprichst unsere Sprache.
Bazıları hala bizim dilimizi konuşuyor.
Einige von ihnen konnten noch unsere Sprache.
İki'' dilimizi anlayabiliyorum çünkü Brezilyalıyım ama bir süre Lizbonda yaşadım.
Ich kann unsere„zwei“ Sprachen verstehen, weil ich Brasilianer bin, aber eine Weile in Lissabon gelebt habe.
Bu şeytani dutlar zihnimizi serbest bırakıp… dilimizi çözdüler. Devam et.
Diese Teufelsbeeren haben unseren Geist befreit… Weiter. und unsere Zungen gelockert.
Amacımız, kimliğimizi, kültürümüzü ve dilimizi muhafaza etmek ve geliştirmektir.
Unser Ziel ist es, unsere Identität, unsere Kulturen und unsere Sprachen zu bewahren und zu entwickeln.
Dilimizi bilmeyen küçük bir kaç doğulu adamla kalacağımı sanıyordum.
Ich dachte, ich würde mit Orientalen zu tun haben, die kein Englisch sprechen.
Dilimizi fazla konuşamıyorsun, sakız çiğnerken, onu tükürmeye çalışıyor gibisin.
Wie du auf der Sprache herumkaust und sie ausspuckst.
Sen Estonyalısın dilimizi konuşuyorsun, ancak kalbin Ruslara için atıyor.
Du sprichst die Sprache… Und dein Herz spricht Russisch. Du bist Este.
Kızım dilimizi bilmiyordu, kimseyi tanımıyordu.
Sie sprach die Sprache nicht und kannte niemanden.
Dilimizi bile bilmeyen geveze birini göndermişler?
Nichtmal unsere Sprache spricht?
Dilimizi kaybedersek her şeyimizi kaybederiz.
Wenn die Sprache verloren geht, verlieren wir alles.
Sonuçlar: 248, Zaman: 0.0372

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca